İyi insanlar doğru olan şey için savaşmak için bir araya geldiler. | Open Subtitles | عندما الرجال جيدة تجمعوا معا للقتال من أجل ما كان على حق. |
İnandığımız şey için dostlarımıza ne sıklıkla meydan okuruz ki. | Open Subtitles | ..كَم علينا أن نتحدّى أصدقائنا من أجل ما نؤمن به |
Anonim sıradışılar, inandıkları şey için özverili ve güçlü bir şekilde çalışan kişilerdi, tanınma değil inanma tarafından motive edilmiş kişilerdi. | TED | الاستثنائيون المجهولون هم أشخاص يعملون للغير وبنشاط من أجل ما يؤمنون به، أُناس تدفعهم القناعة وليس الشهرة. |
Hayır bildiğin şeyler için değil koku alma becerin için lazımsın. | Open Subtitles | كلا، أنا لستُ بحاجتك من أجل ما تعلم، أنا بحاجة أنفك |
Yaptığınız her şey için, yapmış olabileceğiniz şeyler için ve bıraktığınız tek şey için. | Open Subtitles | من أجل ما إعتقدت أنه يمكنك أن تفعله و من أجل كل شيء تركته |
Onlar için bir ikonum çünkü inançlarım uğruna hapse girdim. | Open Subtitles | أنا مثلهما الأعلى، لأني سُجنت من أجل ما اؤمن به. |
... Almak üzere olduklarımız için Tanrı hepimizi şükran kılsın | Open Subtitles | "من أجل ما نحصل عليه لعل الرب يجعلنا من الشاكرين" |
Ancak o avukat yine de içimde, sanatımı kullanarak inandığım şey için savaşıyorum. | TED | ومع ذلك، مازال المحامي في داخلي موجوداً، لذلك استخدمت فني حتى أحارب من أجل ما أؤمن به. |
İnandığınız şey için savaşmalısınız. Her zaman istediğiniz şeyi kazanamazsınız. Fakat süreci yönlendirebilirsiniz. | TED | يجب ان تقاتل من أجل ما تؤمن به, لن تكسب دائما كل ما أردت ان تكسبه..ولكن بـامكانك ان تقود العملية |
İnsan, inandığı şey için savaşmalı. | Open Subtitles | يجب على المرء أن يحارب من أجل ما يؤمن به |
İnsan kendinde olmayan şey için savaşırmış. | Open Subtitles | الرجل يُقاتِل من أجل ما يفتقر إليه على الأكثر |
Sahip olduğun şey için ölebilirim. | Open Subtitles | ابنتك تحاول أن أعطيك. وأود أن يموت من أجل ما لديك. |
Herrero her şeye rağmen inandığı şey için öldü. | Open Subtitles | هيريرو إنتهى ميتاً من أجل ما آمن به في النهاية |
Ve senin aksine, Bay Kent ben inandığım şey için, adam öldürmeye hazırım. | Open Subtitles | وعلى عكسك سيد كنت أنا مستعد للقتل من أجل ما أؤمن به |
İstediğin şey için mücadele etmelisin. Birinci kural: | Open Subtitles | حسنا، يجب أن تكافحي من أجل ما تريدينه القاعدة الأولى |
İnandığı şeyler için eyleme geçebilen sadece sen değilsin. | Open Subtitles | اتفق معكِ انت لست الوحيدة التي تأخذ موقف من أجل ما تؤمن به |
İstediğin şeyler için kavga etmene gerek olmayan bitanesi. Ama bu nasıl olabilir? | Open Subtitles | لا تحتاج فيه لأن تقاتل من أجل ما تريده |
savaş kahramanı, inandığı şeyler için savaşır. | Open Subtitles | بطل الحرب الذي يحارب من أجل ما يؤمن به |
Çünkü ülkemiz hala bize ait... halkın inandığı şeyler uğruna mücadele edecek cesareti olduğu sürece. | Open Subtitles | لأنه لا يزال ينتمي إلينا طالما الناس لديهم الشجاعة للقتال من أجل ما يؤمنون به |
Ve tanıdığım insanlar var, birlikte büyüdüğüm insanlar hayatları için savaşıp, inançları uğruna ölen insanlar. | Open Subtitles | وأعرف أن هناك ناس كبرت بـ للكفاح من أجل حياتهم والموت من أجل ما يؤمنون بهم |
Tekrar inandığı şey uğruna savaştığı için bana teşekkür etmeliydi. | Open Subtitles | والشكر لي فقد بدأ أبي بالصراع من أجل ما يؤمن به داخل قلبه |
Almak üzere olduklarımız için | Open Subtitles | "من أجل ما نحصل عليه " |