Bak, çok iyi bir amaç için, çocuk hastanesi için. | Open Subtitles | , هذا من أجل هدف نبيل من أجل مستشفى للأطفال |
Köydeki bütün erkeklerin canla, başla olağanüstü bir amaç için tek vücut olmalarını. | Open Subtitles | جميع رجال القرية متحدين، بروحهم وعضلاتهم كل ذلك من أجل هدف بسيط واستثنائي في نفس الوقت |
Camelot'a bir amaç için geldiğine inanıyorum, kendisi bunu bilmiyor bile olsa. | Open Subtitles | إننى أؤمن أنه جاء إلى كاميلوت من أجل هدف بالرغم من ذلك فهو بنفسه لا يعرفه |
Sadece bir amaç uğruna ülkemizi güvende tutmak adına. | Open Subtitles | و هذا من أجل هدف واحد أن نحافظ على أمن وطننا |
Yaptığı her şey yaptığı her hareket bir amaç içindi, ne olursa olsun gerçeği öğrenmek. | Open Subtitles | ...كل شيء قد فعله ،كل فعل أقدم عليه... : كل ذلك من أجل هدف واحد |
Fakat tam anlamıyla büyüklüğe ulaşmak gibi bir amaç için yapılması gereken bazı fedakarlıklar vardır. | Open Subtitles | لكن هناك تضحيات من أجل هدف كالعظمة النقية |
En azından işçi arılar egolarını bir tarafa bırakıp daha yüce bir amaç için birleşiyorlar. | Open Subtitles | على الأقل فإن النحلة يمكنها أن تتخلى عن كبريائها و الإنظمام للمجموعه من أجل هدف أسمى |
Evet, ortak bir amaç için farklılıklarımızı bir kenara bırakmalıyız. - Evet. | Open Subtitles | أجل، ربّما يمكننا أن نضع خلافاتنا جانباً من أجل هدف مشترك. |
Buraya bir amaç için geldi. | Open Subtitles | سيكون بخير أنه هنا من أجل هدف ما |
Ama babamın beni bir amaç için yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | ولكني أؤمن أنه صنعني من أجل هدف ما |
Daha büyük bir amaç için görevlendirildin. | Open Subtitles | لقد تم إختيارك من أجل هدف أسمى |
Bir topluluk. Hepsi birlikte, aynı amaç için çalışıyor. | Open Subtitles | يعملون مع بعض، كل ذلك من أجل هدف واحد. |
Bazı kelebekler uçabilme yeteneklerini farklı bir amaç için kullanır. | Open Subtitles | بعض (الفراشات) تستخدم قوة الطيران من أجل هدف أخر. |
Karışık bir dönemde acımasız bir savaş lordu tüm adamlarını yanına toplayarak bir tek amaç için mücadele etti. | Open Subtitles | حدث هذا عندما قام ملك محارب باسم (ياوتل)... بقيادة أخوّية فيها قاتلوا جنباً إلى جنب من أجل هدف واحد: |
Bir amaç için hayatta kaldık. | Open Subtitles | نبقى أحياء من أجل هدف. |
Bilirsin, amaç için ara. | Open Subtitles | يرتاح من أجل هدف أسمى |
Yasadışı gruplardan vardı. Bilirsin, bir amaç uğruna öldüren insanlar. | Open Subtitles | كنت أعمل في المنظمات السريّة حيث يسعى الناس للقتل من أجل هدف |
Hayatının her anında tek bir amaç uğruna kontrol altında tutulmuş olabilir. | Open Subtitles | كل جانب من حياتها تحت السيطرة الكاملة من أجل هدف وحيد. |
Bu oteli kanıt saklamak gibi yegâne bir amaç uğruna inşa ettim. | Open Subtitles | لقد بنيت هذا الفندق من أجل هدف واحد إخفاء الدليل. |
Akıttığım ter ve gözyaşları sadece bir amaç içindi ve sen bunu benden çaldın. | Open Subtitles | دمي وعرقي ودموعي من أجل هدف واحد ثم تخطفه مني؟ ! |