Aşağıda sevdiklerine ne olduğu sorusuna cevap isteyen aileler var. | Open Subtitles | لدى عائلات تريد أجوبة عما حدث لذويهم و كذلك أنتم |
Ama bir adam hala hayatın ısrarlı sorularına cevap arayışını sürdürüyor. | Open Subtitles | لكن رجل واحد لا يزال باحثاً عن أجوبة الأسئلة الملحة للحياة |
Fırtınalar hızlı ve şiddetli bir şekilde gelirken, 2012'nin hakkında endişeler yükselmekte ve cevap arayışları daha acil olmakta. | Open Subtitles | بينما تتزايد سرعة و قوة الأعاصير تتزايد المخاوف مع إقتراب سنة 2012 و البحث عن أجوبة أصبح يتزايد بشدة |
O, sorularımızın cevaplarına sahip olabilecek, yaşayan bir biyoloji laboratuvarı. Bu cevaplar için biz de onun yaşama hakkını korumalıyız. | TED | إنها مختبر بيولوجي حي قد يحتوي على أجوبة على أسئلة قد نطرحها، لكن علينا التأكد من حماية حقها في العيش. |
Az bulunur eşyaları bulmasına, araştırma yapmasına... ve cevaplar bulmasına yardım ettim. | Open Subtitles | لقد ساعدته بالحصول على أغراض نادرة، في البحث عن معلومات وإيجاد أجوبة. |
Bu şovda kalamam. cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء على هذه العروض، أحتاج أجوبة |
Başka bir şekilde olamaz mıydı diye fakat cevabı olmayacaktır. | Open Subtitles | هل هذا الشيء كان يمكن أن يحدث؟ لكن لن يكون هناك أجوبة |
Devlet Başkanı'ndan bir cevap alana kadar! Oylamayı erteleyin! Oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل هذا التصويت حتى نحصل على أجوبة من الرئيس نفسه |
Pete'in intiharının cevabını bulamayan, yas tutan bir topluluktu. Hiçbir cevap yok. | TED | في مجتمع حزين والذي لم يكن يملك أي أجوبة عن أسباب انتحار بيت، لا جواب على الإطلاق |
Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat aslında dünyadaki yaşamın en büyük gizemlerinden bazılarına cevap verebilir. | TED | ولكنّ الواقع هو أن هذه الحياة العجيبة البطيئة ربما عندها أجوبة على بعض أعظم الألغاز المتعلقة بالحياة على كوكب الأرض. |
Size 3 soru için 3 adet basit cevap verdim. İnsanları aşılamak için onlara mercimek verin. Ücretsiz yatak ağları verin ve çocukların kurtlarını temizleyin. | TED | أعطيتكم ثلاثة أجوبة بسيطة لثلاثة اسئلة. اعط العدس لتلقح الأشخاص، امنح الناموسيات مجانا، وعالج الأطفال من الديدان. |
Ne zaman ölümün bilgisi ve gizemi bu limiti mahvederse zaten ortada soru kalmaz, cevap olmaz, sadece belirsizlik olur. | Open Subtitles | وبيوم حتمي وغامض، سيأتي الموت ويلغي هذه الحدود ولن يكون هناك لا أسئلة ولا أجوبة |
Ne olduğuna cevap vermek istemiyor musun? | Open Subtitles | في الواقع، لديكِ أجوبة كافية وليست لدي أية أجوبة |
Eğer kızın nerede olduğunu söylersen sana bazı cevaplar verebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أحصل لك على أجوبة إذا أخبرتني بمكان الفتاة. |
Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı muhtemel sonucun başarısızlık olduğu probleme bile cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta bir başarı vardır. | TED | في الحقيقة، هناك إنجازات في السعي، ومحاولة تقديم أجوبة وحلول للمشاكل التي تواجه الإنسانية حتى عندما تكون النتيجة المحتملة هي الفشل. |
Çünkü sadece bir gerçek, bir anlam, sorular olmadan sadece cevaplar olunca işler çirkinleşir. | TED | لأن الأشياء تصبح قبيحة عندما يكون لها معنى واحد، حقيقة واحدة فقط اسئلة، و لا أجوبة |
ve onu küçük problemlere ayırmıştım ve bu küçük problemlere cevaplar buldum. | TED | فقمت بتجزيئها لأسئلة أصغر، وتوفرت لدي أجوبة لهذه الأسئلة الأصغر. |
Daha fazla güvenliğe ihtiyacım yok. cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لست في حاجة للمزيد من الحراسة أنا في حاجة إلى أجوبة |
- Ne cevabı? cevabım yok. Onu arıyoruz değil mi? | Open Subtitles | ليس لدي أجوبة حتى الآن نحن نبحث عنه فحسب |
Eğer buraya cevaplarını bulmak için geldiysen, hayal kırıklığına uğrayacaksın. | Open Subtitles | لو أتيت هنا للحصول على أجوبة بشأن الأفلام فسيخيب ظنك |
Benimle oynama, çünkü yanıt istiyorum. Bir nükleer bomba patladı. | Open Subtitles | لا تعاملينني هكذا ، أريد أجوبة لقد انفجرت قنبلة ننوية |
Hiç cevabın olmadan bunlarla uğraşmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | يستحيلالتعاملمع شيء، لا تعرف عن تساؤلاتكَ عنه أيّ أجوبة. |
Beni serbest bırakmaya geldin. Annem cevapların sende olduğunu söyledi, onları istiyorum. | Open Subtitles | ـ أتيت لتطلق سراحي ـ أمي قالت أن لديك أجوبة وأنا أريدهم |
Evet. Birçoğunuzun, yanıtlarını aradığı sorularda, sizlere doğru yolu ben göstereceğim, çocuklarım. | Open Subtitles | نعم، الكثيرون منكم يبحثون عن أجوبة وأنا هو الطريق إليكم يا أطفالي |
Tüm bu şeyleri haklı çıkarmanızı sağlayacak cevaplarınız var mı? | Open Subtitles | -هل لديك أجوبة لكل هذه الأشياء فقط لتبرير هذه الفعلة؟ |
Ve bunu yapmak için de önce bu soruların cevapları olduğunu kabul etmemiz gerekir. | TED | ولكي نقوم بهذا علينا اولا الاعتراف بان لتلك الاسئلة أجوبة صحيحة وخاطئة |
-Bu Joshua Restarick Ltd. şirketini ziyaret ettiğimden beri kafamı kurcalayan bir şeyi yanıtı. | Open Subtitles | هذه أجوبة أسئلة كانت تُضللني منذ زيارتي لشركة جوشوا ريستارك |
Yani bazı sorular için bir cevaptan daha fazlası-- | Open Subtitles | وأجوبة ، وهناك أسئلة لن يكون لها أجوبة وهناك الكثير |
Yani sizin de hiçbir cevabınız yok? | Open Subtitles | اذا أنت ليست بحوزتك أية أجوبة أيضاً؟ |