ويكيبيديا

    "أحاول قوله هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Söylemeye çalıştığım
        
    • demek istediğim
        
    • demeye çalıştığım
        
    • söylemek istediğim
        
    • anlatmaya çalıştığım
        
    Söylemeye çalıştığım şey, anlamak zorunda olduğumuz şey, neden bazı gençlerimize bunların cazip geldiği. TED ما أحاول قوله هو أن علينا فهم السبب من وراء انجذاب شبابنا لهذا الأمر.
    Söylemeye çalıştığım şey kutsal evliliğin onların yetkilerinin üstünde olduğu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنَّ الرباط المُقدَّس أقوى من أن يقوموا بتفريقه
    Hey, tek Söylemeye çalıştığım eğer onu sevmiyorsan... onunla olma, tamam mı? Open Subtitles ...كل ما أحاول قوله هو ...إن لم تكن تحبها إبتعد عنها, أتفهمني؟
    demek istediğim, zorlukların altından birlikte kalkalım. Open Subtitles ما أحاول قوله هو عندما تصبح الأمور قاسية اريد الإحتفاظ بهم جميعاً الأوقات الجيدة والسيئة
    Bak, demeye çalıştığım şey herkesin kendine göre avantajları var. Open Subtitles حسناً, ما أحاول قوله هو... أن كل شخص لديه أفضليته...
    söylemek istediğim... on bir yaşından beri seni seviyorum. Open Subtitles ما أحاول قوله هو لقد احببتك وأنا في سن الثانية عشر
    Size anlatmaya çalıştığım şey birinin daha olduğu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أن هناك شخصاً آخر ماذا ؟
    -Doğru açıklayamadım. Söylemeye çalıştığım... Open Subtitles أنا آسفة أنا لم أقل هذا بشكل صحيح كل ما أحاول قوله هو
    Bak, sana Söylemeye çalıştığım şey ben ordaydım. Open Subtitles . . ما أحاول قوله هو أنا كنت هناك مفهوم؟
    Söylemeye çalıştığım şey, iyice dibe battığın. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنك وصلت إلى مستوى منخفض جديد
    Yani Söylemeye çalıştığım şu; sana inanıyorum. Open Subtitles إذن، الشيء الذي أحاول قوله هو أنني أصدقك
    Sana Söylemeye çalıştığım şey bir torun bizim için harika bir hediye olurdu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو الحفيد سيكون هدية عظيمة
    Söylemeye çalıştığım şey, o olmadan ben, ben değilim. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنّني لا أكون على سجيّتي بدونه
    Söylemeye çalıştığım şey, belki de buna tamamen zihinsel bir egzersizmiş gibi yaklaşamayacağın. Open Subtitles الذي أحاول قوله هو أنه، ربما لا يمكن لك أن تُقارب هذا كتمرين عقليّ بحت
    Burada Söylemeye çalıştığım şey, başkanın masasında kendine bir koltuk kaptın. Open Subtitles ما أحاول قوله هو... لقد حصلتِ على مقعدًا في طاولة الرئيسة
    Söylemeye çalıştığım şey sana şimdi daha fazla ihtiyacım var. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنني سأحتاجك الآن أكثر من أي وقت مضى
    Söylemeye çalıştığım, hayatını değiştirmenin mümkün olduğu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنه من الممكن تغيير حياتك
    Her neyse, demek istediğim saatinde gelemem. Open Subtitles على اي حال ،ما أحاول قوله هو لا أستطيع ان أعيد الساعة إلى الوراء..
    demek istediğim şey ilişkiniz olması başka bir şeydir bunu eşinizin yüzüne vurmanız başka bir şey. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أن تكون لك علاقة، هذا شيء.. وشيء آخر أن ترميها في وجه زوجك
    - İki kadın arasında kararsız kaldın. - demek istediğim şey... Open Subtitles أنت مشتت ما بين إمرئتين ما أحاول قوله هو
    Esasen demeye çalıştığım bu yüzleri isimlerinizle eşleştirebilmek çok güzel. Open Subtitles ما أحاول قوله هو من الجيد جمع كل هذه الأسماء مع بعضها
    söylemek istediğim belki de ben bu adamlarla kağıt oynamaktan fazlasını yapmak istiyordum. Open Subtitles ما أحاول قوله هو ربما أننى أحببت لعب الورق مع هذه المجموعة من الرجال جيرى
    anlatmaya çalıştığım şu ki efendim, bu çocuklarla yeteri kadar ilgilenilmiyor. Open Subtitles ما أحاول قوله هو إن أحداً لن ينظر إليك بجدّية وكذلك لن ينظر إلى هؤلاء الٔاولاد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد