sevdiğim insanlar gerçekte kim olduğumu öğrendiklerinde beni öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | حاول الناس الذين أحببتهم أن يَقْتِلوني لحظة اكتشافهم من انا |
sevdiğim ve beni seven insanlar... | Open Subtitles | الناس الذين أحببتهم وبادلوني تلك المحبة، |
Onları öyle çok sevdim ki ve yine de onları hayatta tutamadım. | Open Subtitles | أحببتهم كثيراً جداً... جداً و لم أزل لم أبقيهم على قيد الحياة |
Onları seviyordum çünkü çocuğuma benim veremeyeceğim bir gelecek verdiler. | Open Subtitles | أحببتهم برغم كل شيء كانوا يوفرون لإبنتي المستقبل الذي كنتُ سأعجز عن تحقيقه لها |
Çok beğendim. Seninle üzerinde konuşmak isterim bir ara. | Open Subtitles | انا حقاً أحببتهم, أودُ التحدث معكِ بشأنهم في وقتٍ ما. |
Aşk karmaşık bir mesele, biliyor musun? Yani, bu şey gibi... Evet, daha önce birine onu sevdiğimi söyledim ve bunda samimiydim. | Open Subtitles | ـ أعني ، الحب موضوع معقد انه كما لو اني أخبرت بعض الأشخاص أني أحببتهم ، وقد قصدت ذلك |
sevdiğim ve beni seven tüm kadınlara. Şerefe. | Open Subtitles | هاى,لكل النساء الذين أحببتهم واللى أحبونى فى صحتك |
sevdiğim ve güvendiğim insanlara ne olduğunu anlatabilmek için. | Open Subtitles | لكي أفسر للأشخاص الذين أحببتهم وأخبرهم من جانبي بما حدث |
Yalan söyledim en sevdiğim insanlara. | Open Subtitles | أنني كذبت على الناس الذين أحببتهم كـثـيـراً |
Neden sevdiğim kişiler hep beni terk ediyor? | Open Subtitles | لماذا يتركنى الأشخاص الذى أحببتهم دائما؟ |
Ve buradan çıkan tek şey en sevdiğim insanların beraber çalıştığım insanlar olduğudur. | Open Subtitles | والعائد الوحيد من ذلك أن أكثر مَن أحببتهم هم مَن أعمل معهم |
Dünyada en çok sevdiğim insanları duyabiliyorum. | Open Subtitles | ما زالت أسمع أصوات الأشخاص الذين أحببتهم في العالم، |
Ve Sam kesinlikle çok sevimliydi. Hepsini çok sevdim. | Open Subtitles | و هى كانت جميلة جداً لقد أحببتهم جميعاً جداً |
Bunları seviyorum. Hep sevdim,ben balıkçı kazağı tipinde bir kadınım. | Open Subtitles | أنا أحبّهم لقد أحببتهم دائما وأنا أرتدي كمجرّد نوع من الفتيات |
-Ben sevdim onları önce, onlarla tanışmadan önce sevdim. | Open Subtitles | لقد أحببتهم قبل أن أقابهم حتى لقد حببتهم |
Kızları çok seviyordum ama her şeyi yanlış yapıyordum. | Open Subtitles | أحببتهم جداً, وكنت أفعل كل شيء بشكل خاطئ |
Hepsini seviyordum ve keşke hepsi hayatta olsaydılar. | Open Subtitles | أنا أحببتهم جميعهم وأتمنى لو كانوا أحياء |
Güzel! Güzelmiş. beğendim ikisini de. | Open Subtitles | .جميلة , نكتةُ جميلة , أحببتهم , كلتاهما جيدتان |
Chris, Elsie ve çocuklarıma onları herzaman sevdiğimi söyle. | Open Subtitles | كريس أخبر أليس و الأطفال بأنني أحببتهم دائما |
Eski bir gelenektir. Bu gece seni özleyeceğim. Benden önce kaç kişiyi sevdin? | Open Subtitles | هذه طقوس قديمة سأفتقدك الليلة كم عدد الذين أحببتهم من قبلى ؟ |
sevdiğin insanları düşüneceksin, özellikle de sevdiğin o kadını... | Open Subtitles | ستنظر الى الناس الذي أحببتهم خصوصاً المرأة التي أحببتها |
Ama o gün yapsaydım, sevdiklerim hala hayatta olurdu. | Open Subtitles | ولو كنت قد فعلتها، لكان مَنْ أحببتهم مازالوا على قيد الحياة |
Onu çok sevmiştim, aşkından ölebilirdim ya da delirebilirdim! | Open Subtitles | لكنت أحببتهم كثيرا. أنا متلهف للحب. أو انجن. |
Onları seviyorum. Onları seviyorum. | Open Subtitles | .. لقد أحببتهم، أحببتهم |
Çizgi film, çocukken onları çok severdim. | Open Subtitles | الرسوم المتحركة، أجل، دائمًا ما أحببتهم عندما كنت طفلًا |