O işi ne kadar çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أَعْرفُ كَمْ أحببتَ ذلك الشغلِ |
Pagliacci'yi sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | ماذايَخطئ؟ قُلتَ بأنّك أحببتَ باجلياسي. |
Ee yüzmeyi sevdin mi? | Open Subtitles | هل أحببتَ السباحة؟ |
Böylesine sevdiğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أسبقَ لكَ أن أحببتَ شيء ما، لهذه الدرجة ؟ |
Ailenden olduğunu biliyorum. O zenciyi severdin. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكما عائلة واحدة لقد أحببتَ ذلك الزنجي |
Sen müziği ve güzel burjuva kızlarını hep sevmişsindir! | Open Subtitles | لقد أحببتَ أنت دائماً الموسيقى والفتيات البرجوازيات اللطيفات |
-Bu arabayı çok seviyordun. | Open Subtitles | لَكنَّك أحببتَ تلك السيارةِ. هو بخير. |
Seni tanımasam bunu sevdiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | إذا لم أكن أعرف بشكل أفضل... أعتقد أنّك أحببتَ هذا |
Bifteği sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكَ أحببتَ شريحةَ اللحم. |
Onlarla çalışmayı sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنكَ أحببتَ العمل معهم |
Ama annemi sevdiğini sanmıştım. | Open Subtitles | ولكنني ظننتُ أنّكَ أحببتَ أمّي. |
Yemeklerimi sevdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك أحببتَ طبخي. |
Odanı sevdin mi? | Open Subtitles | هل أحببتَ غرفتك؟ |
Sen birisini mi sevdin? | Open Subtitles | أنت؟ أحببتَ فتاةً؟ |
Burr... annemi her zaman sevdin, değil mi? | Open Subtitles | (بير) لطالما أحببتَ أمي، أليسَ كذلك؟ |
Hiç çok sevdiğin birisi oldu mu? | Open Subtitles | هَل سَبَقَ أن أحببتَ أحداً كثيراً؟ |
Doktor, hiç sevdiğin birini asla seninle bağdaşmayan... bir şekilde incittiğin... ve daha sonra geri dönüp bunu değiştiremediğin oldu mu? | Open Subtitles | الطبيب، لَهُ آذيتَ أبداً أي واحد أحببتَ بطريقة بحيث أنّ أليس يَبْدو مثلك حتى؟ لكن ثمّ أنت لا تَستطيعُ رُجُوع وجَعْله مختلفُ. |
Lisedeyken hokey oynamayı çok severdin. | Open Subtitles | لقد أحببتَ الهوكي في المدرسة الثـانوية. |
Ama onu çok severdin. | Open Subtitles | لَكنَّك أحببتَ ذلك الشيءِ. |
Canavar arabaları hep sevmişsindir. | Open Subtitles | لطالما أحببتَ الشاحناتِ الضّخمة |
Ve ayrıca, Fransa'nın güneyini daima sevmişsindir, ve halan Vanessa'yı ziyaret edebilirsin. | Open Subtitles | وبجانب ذلك، لطالما أحببتَ جنوبُ فرنسا ويمكنك زيارةُ عمتُك (فانيسا) |
Holly'yi seviyorsun ve Christine'i de seviyordun. | Open Subtitles | وأنت تَحبُّ هولي وأنت أحببتَ كرستين. |