Onu ameliyattan önceki hali ile de seviyordum. | Open Subtitles | لَكنِّي أحببتُها على الهيئة التي كَانتْعليهاقبلجراحتِها. |
Onu sevdiğini sanıyordum. Onu çok seviyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُ بأنّهُ يُحبُّها ... لقد أحببتُها للغاية |
Aileni seviyorum... Her zaman sevdim. | Open Subtitles | إنّي حقًّا آسفة، فإنّي أحبّ .أسرتك ولطالما أحببتُها |
Ancak gerçekten sevdim, ve çok özlüyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي أحببتُها حقاً واشتقت لها كثيرا. |
Okumuş bir kadın değildi, pek güzel de sayılmazdı ama onu sevmiştim. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة على مستوى من العلم أَو حتى جميله لَكنّي أحببتُها |
sevdiğim için ona sarıldım ve öptüm. | Open Subtitles | ولقد أحببتُها, لذلك قمتُ بإحتضانها وتقبيلها. |
Teşekkür ederim. Bayıldım. | Open Subtitles | شكرًا، لقد أحببتُها |
Çocukluğumun büyük bir kısmında bana baktı. - Onu çok severdim. | Open Subtitles | إعتنت بي في مُعظم طفولتي، أحببتُها حُبًّا جمًّا. |
Onu, bu yüzden seviyordum. | Open Subtitles | لِهذا أحببتُها. |
Onunla evlendim çünkü onu seviyordum. | Open Subtitles | لقد تزوجتُها لأنني أحببتُها |
Çünki Maya'yı çok seviyordum.. | Open Subtitles | لأنني أحببتُها كثيراً. |
Onu tüm kalbimle ve ruhumla sevdim. | Open Subtitles | و أحببتُها مِنْ كامل روحي و قلبي |
Teşekkür ederim. Çok sevdim. | Open Subtitles | شُكراً لك لقد أحببتُها |
- Önden buyur. Gerçekten çok sevdim ama Atlanta, New York gibi değil. | Open Subtitles | لقد أحببتُها حقاً، لكن (أتلانتا) ليست (نيويورك). |
5 yaş için gerçekten korkutucu bir hediye ama sevmiştim bir şekilde. | Open Subtitles | وهي لعبةٌ مخيفةٌ لفتاةٍ في الخامسة، لكنّني أحببتُها |
Tanrım, onun çenesinin düşüklüğünü sevmiştim. | Open Subtitles | الله، أحببتُها المتعفّن. |
- Tatlıydı kız, sevmiştim. | Open Subtitles | كانت لطيفة، لقد أحببتُها. |
Özellikle sevdiğim ada... yani kadın orada. | Open Subtitles | هناك رجل على وجه الخصوص ... إمرأة أنا أحببتُها |
Ben aramızdaki sorunlara karşın sevdiğim karımı kaybettim. | Open Subtitles | بالرغم من مشاكلنا، أحببتُها... بشدّة |
Ya adamlarından biri olan James Whistler'ı hapisten kaçıracaktım, ya da sevdiğim kadını, Sara Tancredi'yi öldüreceklerdi. | Open Subtitles | "إمّا أن أهرّب أحد رجالهم... (جيمس ويسلر) من السجن" "أو يقتلوا المرأة الوحيدة التي أحببتُها يوماً..." |
Bayılmışlar. Ben de Bayıldım. | Open Subtitles | لقد أحبوها و أنا أحببتُها. |
Bayıldım Roger Ebert, Chicago Sun-Times | Open Subtitles | أحببتُها روجر إيبرت) صحيفة "شيكاغو صن تايمز) —" |
Şerif, onu severdim. | Open Subtitles | . أيُّها المأمور، لقد أحببتُها |