| Tamam, Ben Lana'yı bilmediğim bir noktaya ittim ve o noktadan geldiğimizde, ona sevgimden dolayı bilmesine izin verdim | Open Subtitles | أعتقد بأنني كنت أدفع لانا إلى النقطة التي لا أعرف إن كنا نستطيع العودة منها، و أحبها أكثر من أن أدع ذلك يحصل |
| Tamam, Ben Lana'yı bilmediğim bir noktaya ittim ve o noktadan geldiğimizde, ona sevgimden dolayı bilmesine izin verdim | Open Subtitles | أعتقد بأنني كنت أدفع لانا إلى النقطة التي لا أعرف إن كنا نستطيع العودة منها، و أحبها أكثر من أن أدع ذلك يحصل |
| Burada arkadaşlarıyla oturur ve onlara aile hikayeleri anlatırdır, herşeyden çok sevdiği ve gurur duyduğu ailesini. | Open Subtitles | كان يجلس مع أصدقاءه ويتبادلون الحكايات عن عائلته التي أحبها أكثر من أي شيء وكان فخوراً بها للغاية |
| Dostlarıyla burada oturuyor, her şeyden çok sevdiği ve gurur duyuduğu ailesi hakkında hikayeler anlatıyor olacaktı. | Open Subtitles | كان يجلس مع أصدقاءه ويتبادلون الحكايات عن عائلته التي أحبها أكثر من أي شيء وكان فخوراً بها للغاية |
| Her şeyden daha çok sevdigim kız oluyor ve bu da benim suçum. | Open Subtitles | الفتاة التي أحبها أكثر من أي شئ تموت وهذا بسببي |
| Her şeyden daha çok sevdigim kız oluyor ve bu da benim suçum. | Open Subtitles | الفتاة التي أحبها أكثر من أيّ شيء تحتضر ، والذنب ذنبي |
| Tereyağından daha çok seviyorum. Daha uyumlu gibi. | Open Subtitles | أحبها أكثر من الزبد، أعتقد أنها أكثر تناغماً |
| Mükemmel anne olamayabilirim, ama kızımı bu dünyada her şeyden daha çok seviyorum. | Open Subtitles | ربما انا لست بتلك الأم الكاملة، ولكني أحبها أكثر من أي شيء آخر في هذا العالم. |
| Herşeyden çok sevdiği o kadını. | Open Subtitles | المرأة التي أحبها أكثر من أيّ شيء آخر |
| Onu Grunschwiegenflagen saatimden bile daha çok seviyorum! | Open Subtitles | أحبها أكثر من حب مراقبة ساعتي المائية |
| Söyleyeceğim. Onu Victoria'dan daha çok seviyorum. | Open Subtitles | سأقولها أحبها أكثر من فيكتوريا |