Burada geçirdiğim her gün sevdiğim insanların benden biraz daha uzaklaşmış olmalarından korkuyorum. | Open Subtitles | أخاف أن يؤدّي كلُّ يومٍ أمضيه هنا إلى إبعاد الذين أحبّهم أكثر عنّي |
Annemden daha çok sevdiğim 100 kişi bulabilirim düşününceç | Open Subtitles | وحتى الآن, يمكنني أن أفكر بمائة شخص, أحبّهم أكثر من أمي. |
Tanıdığım, sevdiğim insanların hepsi başka yerde. | Open Subtitles | و كلّ الذين أعرفهم و أحبّهم في مكانٍ آخر |
Hayır. Elimde değil. Onlara bayılırım. | Open Subtitles | لا , لا أساعدهم , أحبّهم فقط |
- Ama fahişeleri sevmiyorum! - Denemeden konuşma tatlım! | Open Subtitles | أنا لا أحبّهم لا يضرب خبر حاولته |
Ama önce, uyanınca sevdiklerimin güvende olacağını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | و أدركُ أنّ القوم الّذين أحبّهم في أمان. كنتِ تهربين من شيءٍ ، ما هو؟ |
Onları severim ama yanlış bir şey yapmaktan korkarım genelde de yaparım. | Open Subtitles | أحبّهم لكنّي أخشى أن أقترف خطئاً وهو ما أفعله عادةً |
- Onlardan hoşlandım. Onları sevdim. | Open Subtitles | أنا أحبّهم أنا أحبّهم، أنا أحبّهم |
Tanıdığım, sevdiğim insanların hepsi başka yerde. | Open Subtitles | و كلّ الذين أعرفهم و أحبّهم في مكانٍ آخر. |
Ama sevdiğim insanlara verdiğim zarar daha ağır basıyor. | Open Subtitles | لكنّه لا يفوق الأضرار التي أسبّبها للأشخاص الذين أحبّهم. |
Sadece sevdiğim herkese zarar vereceksiniz. Stroybrooke'u yok etmeye çalıştınız. | Open Subtitles | لكنْ ستؤذيان كلّ الذين أحبّهم ''حاولتما تدمير ''ستوري بروك |
Hepinizin telefonlarını hackledim böylece sevdiğim insanların nerede olduğunu hep biliyorum. | Open Subtitles | ،اخترقت هواتفكم جميعاً لأعرف دائماً مكان تواجد الأشخاص الذي أحبّهم |
sevdiğim insanları korumak için ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | سأقوم بكلّ ما يتطلبه الأمر لحماية الناس الذين أحبّهم. |
Başaramayacağım. Sadece sevdiğim insanları yavaşlatmış olacağım. | Open Subtitles | لن أتمكّن من النجاة، فلن أقوم سوى بإبطاء الناس الذين أحبّهم. |
sevdiğim insanları, beni sevenleri asla incitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أؤذي الناس الذين أحبّهم أبداً الناس الذين يحبّونني |
Çünkü ailemi, arkadaşlarımı ve sevdiğim insanları korumak istiyorum. | Open Subtitles | لأنّي أريد حماية عائلتي وأصدقائي والناس الذين أحبّهم |
Evet dedim. Brokoli ve havucu severim. Ama sadece bifteğin yanında sevdiğim kısmını atladım. | Open Subtitles | قلتُ نعم، أحبّ البروكولي والجزر، وإنّما تحاشيتُ ذكر أنّي أحبّهم بجانب شريحة لحم. |
sevdiğim herkesi. | Open Subtitles | وسوف يأخذ كلّ من أحبّهم بعيداً عني |
Seksi külot al. Külota bayılırım. | Open Subtitles | إشتري سراويل مثيرة أنا أحبّهم |
Ooh! Ben onları sevmiyorum, kaltak. | Open Subtitles | أنا لا أحبّهم أيتها العاهرة |
Benim de sevdiklerimin canının yanmasıyla aram iyi değildir. | Open Subtitles | ولا أُبلي حسنًا حال يُلم الأذى بأناس أحبّهم. |
Hamile kadınların bana silah doğrultmasını sevmediğim gibi ben de onlara silah doğrultmayı sevmem. | Open Subtitles | أنا لا أحبّ إشارة الأسلحة في النساء الحبلى... ... أكثرمن أحبّهم إشارة الأسلحة عليّ. |
Ama şimdi ise sevdiklerimi korumam gerektiğini hatırlatıyor sadece. | Open Subtitles | لكنّها الآن مجرّد تذكرة على وجوب حماية أولئك الذين أحبّهم |