ويكيبيديا

    "أحبُّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • severim
        
    • bayılırım
        
    • hoşuma
        
    • beğendim
        
    • sevmem
        
    • hoşlanmam
        
    • sevdiğim
        
    • sevmiyorum
        
    • çok seviyorum
        
    Bana göre her fotoğraf bir hatıra gibidir. Bu yüzden onları yakınımda tutmayı severim. Open Subtitles كـلّ صورة تمثل ذكرى بالنسبة ليّ لذا أحبُّ إبقائهم على مقـربة
    Sorun değil, ben zaten catering işindeyim insanlar için yemek hazırlamayı severim. Open Subtitles كلّا , إطلاقاً , أنا طبّاخة أحبُّ طبخَ الطعام للناس.
    Geçiyordum ve kırık kemiği gördüm. Kırık kemiklere bayılırım. Open Subtitles كنتُ أمرُّ من هنا ورأيتُ عظاماً مكسورة، وأنا أحبُّ العظامَ المكسورة
    Perşembe günü üç yapacaktım, çünkü tekrar hoşuma gitmişti ama yakalandığım için yapamadım. Open Subtitles وكنتُ أنوي القيام بثلاثةٍ يوم الخميس إذ أنني أحبُّ الجناس اللفظي لكنني لم أستطع إذ قبض عليّ
    Ne yaptığımı beğendim. Bu parayı seviyorum! Benimle ilgili. Open Subtitles أحبُّ عملي، اشعر أنهُ جزء مني.
    Arkama bakarak dolaşmayı pek sevmem. Open Subtitles أنا لا أحبُّ تجنب خطر آتٍ ليّ ما رأيك أنّ نقوم بذلك الآن ؟
    Övünmekten hoşlanmam ama Kid Flash olmadan önce büyücü olmayı ciddi olarak düşündüm. Open Subtitles حسناً , أنا لا أحبُّ أن أتباهى قبل أن أصبح فتى الضوء كنت أُفكر بجدية أن أصبح ساحراً
    Eğer sorun olmazsa yalnız çalışmayı severim. Open Subtitles اسمع، إذا لم تكن تمانع، أحبُّ أن أعمل لوحدي.
    İlişkiyi seviyeli tutmayı severim. Open Subtitles أحبُّ أنْ أحافظ على العلاقات رسمية تماماً
    - İyi olur. O fotoğrafı çok severim. Open Subtitles .من الأفضل أن تفعلي .فانا أحبُّ تلك الصورة
    Aslında motelde, ayrıca bu bir yatak, ve ben de yatak yapmayı severim. Open Subtitles إنّه نزل وهذا سرير، وأنا أحبُّ ترتيب السرير
    İnsanları severim, ama fazla eğlenmem. Open Subtitles أحبُّ الناس، لكنني لا أسلّي كثيراً.
    Hayır yaşlı adamları severim. Open Subtitles كـلاّ، أحبُّ الرجال كبار السـن
    Harika. Karşı cins evliliklere bayılırım. Open Subtitles رائع، أنا أحبُّ الحفلات الغير شاذّة.
    - Ben havai fişeklere bayılırım! - Ben de. Open Subtitles أحبُّ المفرقعات- انا ايضاً احبها-
    Baleye bayılırım. Open Subtitles {\pos(192,210)}أحبُّ الباليه لكن وكما ذكر أحدهم
    Bunlar hiç hoşuma gitmiyor; ama seni ne kadar teselli eder bilemesem de sana güvenmeleri gerektiği söylemeliyim. Open Subtitles لا أحبُّ أي من هذا لكن لقول الحقيقة، عليهم الثقة بك
    Ama yağmurda kalıp acı çektiğini düşünmek hoşuma gidiyor. Open Subtitles لكن أحبُّ أن أفكّر بأنّه عانى من المطر في مكانٍ ما بالخارج
    İncilerini beğendim. Open Subtitles أحبُّ تلك اللآلئِ
    İddia etmeyi pek sevmem, ama seviyor olsaydım kesinlikle çıtayı yükseltirdim. Open Subtitles لا أحبُّ الرهان لكن لو كنت سأفعل بالتأكيد سأرفع الرهانات
    Çıplak kadınlar bakmaktan hoşlanmam. Open Subtitles لا أحبُّ النّظر إلى النّساء العاريات.
    Aslında, sergilerde yapmayı sevdiğim şeylerden biri de çocukların verdikleri tepkileri gözlemlemek. TED حقيقةً، أحبُّ جدّاً خلال فتراتِ المعارض مشاهدةَ الأطفالِ عندَ رؤيتهم لهذهِ الصور.
    Sanırım artık ketçap sevmiyorum. Open Subtitles أعتقدُ أنني لم أعد أحبُّ الكتشب بعد الآن
    Kağıdı çok seviyorum, teknolojiyi de ve kağıdı interaktif hale getiriyorum. TED أحبُّ الورق ، و أحبُّ التكنولوجيا وما أفعله ، هو جعل الورق تفاعلي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد