Ve saygı duyduğum ve hayranı olduğum insanları düşündüm | TED | وفكرت في الأشخاص الذين أحترمهم وأقدرهم. |
- Hayır, hayır. Ben yalnızca saygı duyduğum insanların hayatını zenginleştirme arayışındayım. | Open Subtitles | كلا، كلا أنا أبحث عن إثراء حياة الأشخاص الذين أحترمهم. |
Yıllar yılı farklılıklarımız olsa da daha fazla saygı duyduğum iki insan daha yok. | Open Subtitles | برغمِ أنّ لدينا خلافاتنا طوال السنين، لا يوجد هنالكَ إثنان أحترمهم أكثر منكما. |
saygı duyduğum iki adamla oyun oynayan bir kadın olduğumu düşünüyorsanız... | Open Subtitles | إذا كنت يعني أن أنا نوعا من رخيصة اللعب مع اثنين من الرجال أحترمهم |
Aslında saygı duyduğum bi kaç kişiden birisin. | Open Subtitles | أنتِ واحدة من القلائل الذين أحترمهم فعلياً |
Aslında izleyiciler arasında da benim de çok saygı duyduğum çok iyi arkadaşlarım var, bu konu hakkında konuşmamam kanısındalar. | TED | وفي الحقيقة، لديّ بعض الأصدقاء الرائعين من الجمهور الذين أحترمهم كثيرًا، والذين لا يعتقدون فعلًا بأنه ينبغي أن أتحدث حول الموضوع. |
saygı duyduğum insanlar yaptıklarıma saygı duymuyordu. | Open Subtitles | أشخاص أحترمهم لم يحترموا مافعلته هنا، |
Ama iyi insanlar, saygı duyduğum insanlar sana kefil oldu. | Open Subtitles | لكن أشخاص جيدون... أشخاص أحترمهم... ساندوك |
O, saygı duyduğum birkaç insandan biri. | Open Subtitles | ، لا يمكنني . "لا يمكنني ايذاء "فالري . هيا واحده من بضع أشخاص أحترمهم |
"saygı duyduğum insanlarla aramda siyasi farklılıklar olmasına üzülmüyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بالندم لإختلافي سياسيّاً" مع رجال أحترمهم... |
Benim saygı duyduğum insanlar, kahramanlarım, Bob Hope, | Open Subtitles | من أحترمهم شخصياً (أبطالي أنا، هم (بوب هوب |
Ve saygı duyduğum insanlarla çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد العمل مع أشخاص أحترمهم |