Bak, ben de sanatçıydım o yüzden saygı duyuyorum, gerçekten. | Open Subtitles | إستمعِ، كنتُ فناناً ولذا، أحترمُ ذلك حقاً |
Buna saygı duyuyorum. Aslında bir kaç şey öğrendim. | Open Subtitles | أحترمُ ذلك، أعتقدُ بأنّي تعلّمتُ شيئًا واحدًا أو إثنان. |
Ama fikrine ve tecrübene saygı duyuyorum. | Open Subtitles | لكنّي أحترمُ رأيك و خبرتك |
Pekala, ben Bay Bates'e saygı duyarım ama onu sevdiğime emin değilim. | Open Subtitles | حسناً، أنا... أحترمُ السيد "بيتس"، لكني.. لستُ متأكدة من أن أحبهُ |
Evet, buna saygı duyarım. | Open Subtitles | أجل, أنا أحترمُ ذلِكَـ |
Ben de buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | .وإنني أحترمُ ذلك |
Ben de buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | .وإنني أحترمُ ذلك |
Tabii ki babama saygı duyuyorum. | Open Subtitles | بالطبعِ أحترمُ أبي إنه بَيطري |
Rachel, baban ne kadar ileriye giderse gitsin her ne kadar her zaman aynı pencereden bakmasak da ona saygı duyuyorum. | Open Subtitles | ،و(ريتشل)بقدرِ ما يصل إليه والدُكِ ،هو وأنا لا نتفق دائمًا لكنني أحترمُ ذلك الرجل |
Fikrine saygı duyuyorum. | Open Subtitles | .إذن أحترمُ قرارها |
Bunu anlıyorum ve buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أفهمُ ذلك... و أحترمُ ذلك |
- Mahremiyetine saygı duyuyorum, John. | Open Subtitles | -إّني أحترمُ خصوصيّتكَ يا (جون ). |
saygı duyuyorum. | Open Subtitles | أحترمُ ذلك |
Buna saygı duyarım. | Open Subtitles | أحترمُ ذلك |
saygı duyarım. | Open Subtitles | أحترمُ هذا |
Buna saygı duyarım. | Open Subtitles | أحترمُ ذلك. |
Buna saygı duyarım. | Open Subtitles | أحترمُ ذلك. |
saygı duyarım. Peki. | Open Subtitles | أحترمُ هذا |