Aralarında adı konmamış bir şeyler var, bu yüzden kimseye bir şey söyleme. | Open Subtitles | بينهما علاقة عابرة، لذا لا تخبر أحداً بأي شيء |
Ve sen... ben sana söyleyene kadar kesinlikle kimseye bir şey demiyorsun. | Open Subtitles | وأنتِ .. لاتخبرين أحداً بأي شيء حتى أقول لك |
Tamam, kimseye bir şey söylemeyeceğine söz verir misin? | Open Subtitles | حسناً، عدني ألا تخبر أحداً بأي شيء |
Bu yüzden kimseye bir şey söylemiyordu. | Open Subtitles | لهذا السبب لم تخبر أحداً بأي شيء |
Hiç kimseye bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لَن أُخبِرَ أحداً بأي شيء |
Bu kız kimseye bir şey anlatmaz. | Open Subtitles | إنها لن تخبر أحداً بأي شيء. |
İşte bu yüzden kimseye bir şey anlatmıyorum. | Open Subtitles | لذلك لا أخبر أحداً بأي شيء |
Hayır, kimseye bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لا، لم يخبر أحداً بأي شيء |