Biri onunkileri silmiş. Aradığımız kişi odacı ya da kapıcı. | Open Subtitles | أحدهم كان يريد أن نفشل علينا أن نفحص عمال الصيانه |
Yani sence Biri bir şeyi örtbas etmeye mi çalışıyormuş? | Open Subtitles | لذا تظن أن أحدهم كان يحاول تنظيم شيء ما هنا |
Bu işaretler öylesine güçlü ki Birinin sansürlendiğini önceden bilmenize gerek yok. | TED | الآن هذه الإشارات هي في الواقع قوية للغاية لدرجة أنه لا تحتاج إلى معرفة أن أحدهم كان تحت الرقابة. |
İçlerinden Birinin adı Joseph idi ve bana ne yaptığımı sordu, ben de anlattım. | TED | أحدهم كان يدعى جوزيف قام بسؤالي ماذا أفعل وقمت بشرح قصتي له |
Bize söylemeliydi! Birileri bize, babamın da öleceğini söylemeliydi! | Open Subtitles | كان يجب أن تخبرنا هى أحدهم كان يجب أن يخبرنا أن ألآباء تموت أيضاً |
İki insanımız polis tarafından vuruldu. bir tanesi babandı. Bizim Bren'in'nimizdi. | Open Subtitles | مات اثنين من قومنا بواسطة الشرطة أحدهم كان والدك، وكان قائدنا |
İçeri girdiğimde kapının arkasında birisi vardı. | Open Subtitles | أحدهم كان يقف خلف الباب عندما دخلت. |
Biri düğünden önceki geceydi. | Open Subtitles | أحدهم كان مجرّد علاقة مؤقّتة قبل يوم من زفافنا، لتدفن شبابها. |
Belki de Biri paranın dörde bölünmesinin çok fazla olduğunu düşündü. | Open Subtitles | حسناً , ربما أحدهم كان يعتقد أن تقسيم المال على أربعة كان كثيراً |
İçlerinden Biri tüm aileyi katletti ve sonra intihar etti. | Open Subtitles | أحدهم كان مجنون قاتل والعائلة بأكملها مثل سلوكه |
Görünüşe bakılırsa, Biri yumurta pişirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يبدو وكأن أحدهم كان يحاول طهي بعض البيض. |
Sanırım, büyüklerin onayını bekleseydim... Biri yasın üçüncü gününe kadar, | Open Subtitles | أعتقد أني لو انتظرت موافقة كبار السن ، فإن أحدهم كان سيقول أني لا بد أن أنتظر |
Bundan da, dolapta Birinin saklandığı sonucunu çıkarttınız, Mösyö. - ... Mösyö. | Open Subtitles | من هذا فإنك إستنتجت .أن أحدهم كان يختفي في الحجره |
Birinin atı kurt tüyü, ötekininki lekeli kırmış. | Open Subtitles | أحدهم كان يمتطي الحصان الأشهب والآخر كان يمتطي الرمادي |
Birinin atı kurt tüyü, ötekininki lekeli kırmış. | Open Subtitles | أحدهم كان يمتطي الحصان الأشهب والآخر كان يمتطي الرمادي |
Birileri burayı tuvalet niyetine kullanmış ve ben de burada parande atacam. | Open Subtitles | أحدهم كان يستخدمها كمرحاض وتريدني أن أنظفها بيدي؟ |
Tanrım, Birileri araziye fena girmiş bu şeyin canını çıkarmışlar, değil mi? | Open Subtitles | يا ألهى , أحدهم كان عنده يوم مليء فى تكسير هذا الشئ , أليس كذلك ؟ |
Birileri tüm hayatımı istediği gibi değiştiriyor. Bir çeşit tuzak ve Rose da içinde sıkışıp kaldı. | Open Subtitles | ،كأن أحدهم كان يتلاعب بحياتي كلها . كأن هذا فخاً لي، وقد علقت روز به |
bir tanesi çok yakışıklıydı. | Open Subtitles | أحدهم كان يمتلك عيون رائعة انا اردت الذهاب مع صاحب العيونِ الرائعة |
Bu yoldaki her kamyon şöförünü bilirim,Eminim bir tanesi beni alırdı. | Open Subtitles | أرعف كل سائق شاحنة على الطريق العام أحدهم كان سيوصلني |
Yolda birisi vardı! | Open Subtitles | أحدهم كان على الطريق |