Metroya bindim ve iki durak sonra hasta bir yolcu yüzünden metroyu durdurdular. | Open Subtitles | احصل على، وبعد سنتين توقف، توقفوا عن ذلك، ويقولون أنها قضية أحد الركاب المرضى. |
Sadece içeride tıbbi sorun yaşayan bir yolcu var. | Open Subtitles | هناك أحد الركاب فقط لديه حالة طبية طارئة هنا |
Birşey bir yolcuya saldırdı.. ..ve onu öldürdü. | Open Subtitles | شئ ما تهجم على أحد الركاب وقد مات |
Affedersiniz millet, merhaba. yolculardan biri bana para verdi ve... | Open Subtitles | عذراً يا قوم، أحد الركاب قرر أن يعرض علي مبلغ من المال |
Neden yolculardan biri olabileceğini düşünmüyorsun, Hastings? | Open Subtitles | لم لا تضع بالاعتبار أحد الركاب يا "هستنغز " ؟ |
Sizi bir yolcuyu sormak için aramıştım. | Open Subtitles | أنا أستعلم عن أحد الركاب |
- Evet. Bu notu bir yolcu gönderdi. | Open Subtitles | ــ نعم ــ أحد الركاب ترك لك هذه الرسالة |
Bize gelen raporlara göre, iniş yaparken türbülansa girmiş ve bir yolcu, o uçağın güvenli bir şekilde iniş yapmasına yardım etmiş. | Open Subtitles | من خلال تقاريرنا علمنا بأن اضطرابات اصابتها ... أثناء الهبوط، وأن أحد الركاب ... قد ساعد في هبوط تلك الطائرة. |
Ya da yolculardan biri. | Open Subtitles | أو أحد الركاب قد فعل |
- ve bir yolcuyu da bıçakladılar. | Open Subtitles | -وقد طعنوا أحد الركاب |