Yalnızca bunu içsel bir zihin alışkanlığı olarak alırsanız, bana göre hızlı bir şekilde zekileşmenin bir yolu olabilir. | TED | وإذا تبنيت ذلك كنوع من العادة الذهنية، فإنها من وجهة نظري، أحد الطرق لتصبح أكثر ذكاءً بسرعة. |
Bu problemle başa çıkmanın bir yolu caydırıcılıktır: | TED | الآن , أحد الطرق للتعامل مع هذه المشكلة هي عن طريق الردع : |
Pekala, bunun bir yolu, bir fikri test etmek için model oluşturmaktır. | TED | أحد الطرق أن تقوم ببناء نموذج يختبر فكرة |
Bu da mühimmat saklamanın bir diğer yolu. | Open Subtitles | هذا هو أحد الطرق للحفاظ على الذخيرة. |
- Bu yardımın diğer yolu. | Open Subtitles | - حسناً , هذه أحد الطرق للمساعدة |
Genetiğin bir faktör olduğunu anlayabilmemizin yollarından biri de uyum oranı denen şeye bakmak. | TED | إن أحد الطرق التي نستطيع فهمها أن الجينات هي عامل بمجرد النظر إلى شيء ما يُدعى معدل التوافق. |
Bir uzman izlenimi bırakmanın yollarından biri de tutkularınıza erişmektir. | TED | أحد الطرق التي يمكننا أن نتطرق لها كخبراء هي بالاستفادة من شغفنا. |
DC: Bu sahneleri oynamanın sadece bir yolu ama daha pek çok yol var. | TED | ديفيد: تلك كانت أحد الطرق لنلعب المشهد، ولكن هناك طرق أخرى عديدة للقيام بالأمر. |
Bunu saymanın eğlenceli bir yolu, bir kare çizip her köşeye bir enstrüman koymak ve köşegenleri çizmektir. | TED | أحد الطرق الممتعة لعدهم هي عمل مربع ووضع أداة في كل زاوية منه ورسم خطوط قطرية |
Bu soruyu soruş nedenim bana öyle geldi ki, bir anı seçmemek sorumluluğu almanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | سبب طرحي للسؤال ،أني كنت اعتبر أن عدم الإختيار يعد أحد الطرق التي تعني تحمل المسؤولية |
Sol elini kullanma alıştırması yapmak ona ilgi göstermenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | التدريب الأشول هو أحد الطرق لإظهار أهتمامك بما حدث |
"Açık" bunu tanımlamanın bir yolu. Bence komutanlar benim endişelerimi tolere... | Open Subtitles | "مفتوح" أحد الطرق لوصف الحوار، أعتقد أن هيئة الأركان إستجابت لمخاوفي |
Eğer varlıkların yokluğu hakkındaki iddialar hakkında düşünürseniz, sözde varlıkların yokluğunu tesis etmeye çalışmanın açık bir yolu da bu şeye bir tanım sunmak ve sonra, herhangi bir şeyin bundan memnun olup olmadığını görmek olurdu. | TED | وإذا فكرتم في الادعاءات حول عدم وجود الأشياء، أحد الطرق الجلية لاثبات عدم وجود الشيء المزعوم هو أولا بتقديم تعريف لهذا الشيء و من ثم نحكم اذا كان هناك ما يثبت الوجود من العدم. |
Bilim insanlarının iyonlaştırıcı radyasyon maruziyetini karşılaştırmasının bir yolu sievert adında bir birimdir. | TED | أحد الطرق التي قام بها العلماء لمقارنة التعرّض من الإشعاعات المؤيّنة هي وحدة تُدعى "سيفرت". |
Mesela, internet güncesi bunun bir yolu. | TED | هل تعرفون ، التدوين هو أحد الطرق لفعل ذلك . |
Bu atımları oluşturmanın bir yolu Mach- Zehnder düzenleyicisi kullanmak. | TED | وتمثل أحد الطرق لخلق النبضات هو باستخدام مضمن ماخ-زيندر. |
Bunu çözmenin yollarından biri var olanları incelemektir. | TED | أحد الطرق لمعرفة ذلك هو تحليل بعض المتناوبات الموجودة. |
Ve profesyonel bir katil tutmak da bunu yapmanın yollarından biri. | Open Subtitles | وإستأجر قاتل محترف أحد الطرق لإنهائها. |