"أحد رجاله" - ترجمة من عربي إلى تركي

• adamlarından biri
• Adamlarından birini
• kendi adamını
• adamlarından birine
• Adamlarından birinin

adamlarından biri "Mevcudat geri dönemedi." diye bir cümle kurdu.
أحد رجاله كان يقول شيئا حول الثمين الذي لم يعد

Bir saat sonra adamlarından biri yanıma geldi.
بعد ساعة، أحد رجاله أتى إلى غرفتي.. بانسي

Ben baygın yatarken, belki de adamlarından biri bana bir şey yaptı.
عندما كنت فاقدة الوعي، ربما أحد رجاله فعل شيئاً لي

Adamlarından birini tutukladım.
ألقيت القبض على أحد رجاله ، اعتقدت أنه كان سينقلب عليه

Adamlarından birini vurdu.
لقد قتل أحد رجاله

kendi adamını bile gözünü kırpmadan vurabilecek manyağın teki.
إنه من ذلك النوع من المجانين الذي يمكنه قتل أحد رجاله دون تردد

Neden adamlarından birine bunu yapmasını emretmedi ki?
لمَ لم يأمر أحد رجاله بفعل ذلك؟

Omar, Adamlarından birinin, seni deponun dışında başka birisi ile görmüş olduğunu söyledi genç bir kız ile.
قال عمر أن أحد رجاله راّك مع شخص ما خارج مقرهم امرأة شابة

Geçen sene adamlarından biri onu ele verecekmiş.
مثل أن في العام الماضي أحد رجاله كان سيشي به

Kendi adamlarından biri ona ateş ederse ya da diğerlerinden biri bir zayıflık sezerse diye.
يخشى من أن يقتله أحد رجاله أو تشعر العصابات الأخرى بضعفه

Ne söyleyeceğini beklerken de adamlarından biri kafama silah doğrulttu.
بينما كنا ننتظر لنرى ما يقول، أحد رجاله وجه سلاحه نحو رأسي.

adamlarından biri Doroshenko'ya kadeh kaldırır.
أحد رجاله يرفع نخب لدوروشينكو.

Belki karısını adamlarından biri öldürmüştür.
ربما جعل أحد رجاله يقتل زوجته لأجله

adamlarından biri vurdu.
أحد رجاله هو من قام باطلاق النار

Birkaç ay önce Chalky'ye saldırdılar. Adamlarından birini öldürdüler.
لقد ضربوا (تشالكي) مند أشهر وقتلوا أحد رجاله

Önemli Adamlarından birini öldürdüm.
قتلتُ أحد رجاله المهمّين

Klaus Adamlarından birini yolluyor. O önü tutacak, ikimiz de tünelleri kullanabiliriz.
ليس بعد، (كلاوس) سيرسل أحد رجاله ليرتاد المقدمة، أما أنا وإيّاك فسنسلك الأنفاق

Tren istasyonunda bir Amerikan Generalinin kendi adamını vurduğunu gördüm.
في حطة القطار، رأيت جنرال أمريكي يقتل أحد رجاله

kendi adamını öldürdü!
لقد قتل أحد رجاله!

Neden adamlarından birine bu emri vermedi?
لمَ لم يأمر أحد رجاله بفعل ذلك؟

adamlarından birine yapması için emretmiş olabilir mi?
قد يأمر أحد رجاله لفعل ذلك

Adamlarından birinin soygunlar hakkında Boyd'u ele vermesini sağla.
فماذا الآن ؟ إذاَ لديك أحد رجاله لينقر على المصرف

Adamlarından birinin ihanet ettiğini dair onu ikna edebilir misin?
والأمر أن أحد رجاله يخونه