Sanırım 4 bin yılda bir iki numara öğrenmiş. | Open Subtitles | أحزر أنه بعد 4 آلاف سنة تعلَّم خدعة أو اثنتين. |
Sanırım bu konuyu unutmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً ، أحزر أنه يجب أن أنساها |
Şanslısın ha? Sanırım senin koyduğun kolu buldu. | Open Subtitles | محظوظ، أحزر أنه وجد الذراع. |
"Tamam, Sanırım bugün terslikler günü." | Open Subtitles | "{\pos(192,218)}حسنا، أحزر أنه اليوم بالمعكوس فحسب" |
Sanırım epey sarsılmıştır. | Open Subtitles | أحزر أنه تأذى بشدة |
Oh peki, Sanırım gösteri zamanı. | Open Subtitles | حسنٌ، أحزر أنه وقت العرض |
Sanırım havaifişek değil bunlar. | Open Subtitles | أحزر أنه ليس صوت ألعاب نارية. |
Ufak bir şey falan değil. Evet, Sanırım değil. | Open Subtitles | أجل، أحزر أنه ليس كذلك. |
Sanırım, Lois'in umutsuz bir şekilde kendini ona adaması ile aynı zamanda oluşu, bir tesadüf değil. | Open Subtitles | أحزر أنه لم يكن من قبيل الصدفة بأن (لويس) أصبحت يائسة نحوه... |