ويكيبيديا

    "أحساس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • his
        
    • hissi
        
    • duygusu
        
    • duygusuz
        
    • duygu
        
    • sağduyu
        
    • hissettirdiğini tecrübe
        
    Çünkü görüldüğü gibi yakında aile olacağız ve bebeğin kız olacağına dair içimde güçlü bir his var. Open Subtitles لأنه .. من الواضح أننا سنحظى بطفل و لدي أحساس قوي بإنها ستكون فتاة
    Yaptığınız işin gereksiz olduğu hissi mevcuttu. Open Subtitles كان لدينا جميعاً أحساس بأننا نؤدى عملاً حيوياً
    Dünyadaki bütün karışıklıklardan uzaklaşmış, muhteşem bir özgürlük duygusu. Open Subtitles أحساس مدهش بالحرية عندما أكون بعيدا عن كل الضوضاء التى بالعالم
    Bunun için budala, duygusuz, ilgisiz birisi olmam gerek... Open Subtitles وسوف اكون الأكثر جهلاً وليس عندي أحساس وغير مهتم
    Myrtle, konuklar gelmeden akrabanın dışarı çıkması harika bir duygu. Open Subtitles ياله من أحساس رائع أن يخرج أقاربكِ من المنزل قبل أن يأتى الضيوف
    - sağduyu diye bir şey duymadınız mı? Truitt'ler de inanıyor. Open Subtitles أليس لديكما أى أحساس بالمنطق السليم حسناً الأخوه ترويت يصدقونه
    Bilmem hiç kendine ait olmayan pahalı bir arabayı kullanmanın insana ne hissettirdiğini tecrübe ettin mi? Open Subtitles لا أدرى إن كنت جربت .... أحساس قيادة سيارات باهظة الثمن والتى ليست ملكك
    Abbe, acayip eğlenecekmişiz gibi bir his var içimde. Open Subtitles أبا ، لدى أحساس أن هذا سيكون ممتعاً للغاية.
    Neden sonra içimde o günden kalan bir his vardı... kötü bir his. Open Subtitles ولكن اليوم أنتابنى أحساس غريب جداً
    İçimden bir his, senin korkunç bir şey söyleyeceğini söylüyor. Open Subtitles لدي أحساس انك على وشك أن تقول شيء قبيح.
    Hedef koymayı severiz çünkü bize kontrol hissi verirler. Open Subtitles نحب وضع الأهداف لأنها تعطينا أحساس بالسيطرة
    Daha çok paylaşım hissi veriyor, sence de öyle mi? Open Subtitles يعطينا أحساس أكثر بالمشاركه الا توافقى؟
    Ne zaman bir hastanın ölüm döşeğine gittiysem, hastanede ya da evde, kendimi ne kadar yetersiz hissettiğimi hatırlıyorum. Yani ne söylemem gerektiğini bilememe hissi. Ne diyebileceğimi, ne yapmam gerektiğini bilememe hissi. TED أتذكر كل مرة أذهب بها إلى مريض على فراش الموت، سواءا في المشفى أو في المنزل، أتذكر احساسي بالفشل -- أحساس أن لا أعرف ما الذي يجب علي قوله لا أعلم ما الذي يمكنني قوله لا أعرف ما الذي يجدر بي فعله.
    Siz çocukların hiç yön duygusu kalmamış. Open Subtitles شباب هذ الأيام ليس لديهم أي أحساس للأتجاهات.
    - Şu düztabanlı hergelede hiç ritim duygusu yok. Open Subtitles تلك الاقدام الرشيقه ليس لديها أحساس باللحن
    Vikinglerde büyük bir saygı duygusu vardır. Open Subtitles الفايكينج... يعطى أحساس عظيم بالكرامة
    Ben... duygusuz olmaktan nefret ederim, ama düzelmezse bu başına gelen en kötü şey olmayacak? Open Subtitles أنا أكره ان اكون بدون أحساس لكن هل سيكون أسوء الأشياء ...إذا لم نستطع؟
    Sen duygusuz birisin, kadın ! Open Subtitles ليس لديكِ أي أحساس, يا أمرأة!
    Güneşi ilk defa hissetmek nasıl bir duygu? Open Subtitles ما أحساس الشمس لأول مرة؟
    Ben sağduyu demeyi tercih ederim. Open Subtitles أفضل ان أدعوه أحساس مألوف
    Bilmem hiç kendine ait olmayan pahalı bir arabayı kullanmanın insana ne hissettirdiğini tecrübe ettin mi? Open Subtitles لا أدرى إن كنت جربت .... أحساس قيادة سيارات باهظة الثمن والتى ليست ملكك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد