Her ne bulursanız bulun, umurumda bile değil, hemen bana getirin. | Open Subtitles | لذلك، أيا كان ما تجدونه.. لا يهمني ماهو، فقط أحضروه لي. |
Pekala onu hemen getirin, ateşe atılıp yakılacak. | Open Subtitles | تصويب جيد، حسنا هيا أحضروه و ألقوه بالنار |
Bana o rahibi getirin! Rahiple konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | إحضروا لي هذا القس، أحضروه لي أريد التحدث لهذا القس |
Onu buraya getirdiler, çünkü yasal olarak buna zorunlular. | Open Subtitles | أحضروه إلى هنا لأنه يجب عليهم ذلك قانونياً |
İçeri getir. Özel olarak halledeceğiz. | Open Subtitles | أحضروه إلى هنا ، لدي كلمة خاصة معه |
Yakalayın onu evet efendim | Open Subtitles | أحضروه أجل سيدي |
Bu yüzden cenaze evi yerine morga getirmişler. | Open Subtitles | لذلك أحضروه إلى المشرحة بدلاً من أخذه لدار الجنائز |
Richie Madano'yu polislerden önce bulun ve buraya bana getirin! | Open Subtitles | أريدكم ان تجدوا ريتشي مادنو قبل الشرطة و أحضروه الى هنا |
Tamam, hadi bakalım, dayanın! Şuraya geçin! Buraya getirin onu çocuklar! | Open Subtitles | هيا لنذهب، أحضروه هنا، هيا اسحبوه الى هنا |
- Eski iki ödenmemiş park cezası var. - Onu buraya getirin. | Open Subtitles | مخالفنين بسبب الوقوف في مكان ممنوع .أحضروه |
Onu getirin de şehir dışına ya da gerekirse ülke dışına çıkarayım. | Open Subtitles | لذا أحضروه إلى هنا حتى أستطيع إخراجه من المدينة أو من البلاد إن اضطررت |
getirin onu, ben böyleyken beni idare edecek tek kişi o. | Open Subtitles | أحضروه لي، هو وحده من يعرف التعامل معي عندما أكون في هذه الحالة |
Eğer ilginç bir şey görürseniz bana getirin. | Open Subtitles | إن رأيتُم شيئاً مثيراً للإهتمام أحضروه إليّ |
Suyun üstüne getirin. Üstüne getirin! Üstünde asılı tutun! | Open Subtitles | أحضروا على الحوض أحضروه ، ثبتوه |
Onu bulup bana getirin. Onu konuşturacağız! | Open Subtitles | أحضروه إليّ، نحنُ سنغصبه لقولِ الحقيقة. |
Buraya getirin onu, gözlerine bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أحضروه إلي، دعوني أنظر في عينيه |
Ben de tam yatağını yapıyordum aslında dün satın aldım ama geç getirdiler. | Open Subtitles | لقد كنت أجهز سريرك للتو لقد أحضروه أمس |
Beni bu ülkeye sokan adamlar Harkness'ı da yedi hafta önce soktular ve onu size getirdiler. | Open Subtitles | الرجال الذن هربوني للبلاد أحضروا " جاك " قبل سبعة أيام وقد أحضروه لك |
Sonra böyle bir "cagutis" buldular, 39 yaşında olan adam gerçekten umutsuz bir şizofrenikti, eskiden beri öyle olduğu biliniyordu, kelimenin tam anlamıyla altına pisleyen, anlamlı hiç bir şey konuşmayan, ve onu hastaneye getirdiler. | TED | هكذا فقد وجدوا هذا الشخص "المتوحد"، رجل عمره 39 عام وكان حقا مصاب بفصام ميئوس منه، و كان يعرف عنه لشهور، أنه حرفيا يتغوط على نفسه، يقول كلام ليس له أى معنى، و أحضروه إلى المستشفى. |
getir şunu buraya. | Open Subtitles | أحضروه هنا أحضروه |
Yakalayın onu çocuklar. | Open Subtitles | أحضروه يا أولاد. |
Gelmiş. Uçaktan hemen buraya getirmişler. | Open Subtitles | أنه هنا 0 لقد أحضروه مباشرة من المطار0 |