Aslında bunu başkasına verecektim... ne yazık ki fırsatım olmadı. | Open Subtitles | كنت سأعطي هذا لشخص آخر ولكنني لم أحظى بالفرصة |
hayır , fırsatım olmadı sen delisin ona söylemiş olsaydım bu şekilde konuşmazdı ne yani hayali bir romantik ilişkinin gerçek hayatta olduğunu mu söylüyorsun ben buna inanmıyorum hikayeyi duyduktan sonra karar ver nasıl bir araya geldiklerini söyleyeyim bir dakika ,Sarda başladın mı ? | Open Subtitles | -لا ، لم أحظى بالفرصة -أنت مجنون لو أخبرتها ، فلن تتحدث بهذه الطريقة |
Sana söyleme fırsatım olmadı. Ağabeyine olanları duyunca çok üzüldüm. | Open Subtitles | لم أحظى بالفرصة لأعبر لك عن أسفي لمصابك |
Her iki şekilde de, onu bir daha görme şansım olmayacak. En büyük eserimi. | Open Subtitles | على أية حال،لن أحظى بالفرصة لكيّ أرى أعظم إبداعاتي |
Ve artık benim hiç şansım olmayacak. | Open Subtitles | و الآن لنْ أحظى بالفرصة أبداً |
Aklıma gelmişken memnuniyetimi gösterme fırsatım olmadı hiç. | Open Subtitles | ...بالتفكير بالأمر ...لم أحظى بالفرصة لـ إظهار امتناني |
Böyle bir fırsatım olmadı diyebilirim. | Open Subtitles | لم أحظى بالفرصة للقيام بذلك |
Dinle, sana söyleme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | إسمع , لم أحظى بالفرصة لأخبرك |
Yani fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم أحظى بالفرصة |
fırsatım olmadı. | Open Subtitles | -لم أحظى بالفرصة |