ويكيبيديا

    "أحكام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yargılama
        
    • yargılamıyorum
        
    • yargılamadan
        
    • kararlar
        
    • ceza
        
    • cezalar
        
    • Yargılamak
        
    • hükümler
        
    • cezalarında
        
    Bence bugün yeterince yargılama yaptık. Open Subtitles أعتقد أننا حصلنا على أحكام كافية لهذا اليوم
    Ancak ilk ve en önemli işim insanlar cinsellik hakkında konuştuğunda tamamen tarafsız kalmak, utanç, şaşırma, yargılama olmadan, nerede olduğumun TED ولكن مهمتي الأولي والأكثر أهمية هو أن أبقى محايدة عندما أتحدث عن أي شيء ذي طابع جنسي، لا إحرج ولا دغدغة، ولا إصدار أحكام ولا خجل، بغض النظر أينما كنت.
    yargılamıyorum. Yani bugün için. Open Subtitles لن أطلق أي أحكام حسنا , اليوم لن أفعل ذلك
    yargılamıyorum ya da başka bir yorum yapmıyorum. Open Subtitles اسمعي، ليس لدي أيّ أحكام مسبقه
    Kendini çok sev ki başkalarını engeller olmadan ve yargılamadan sevebilesin. TED اغمر نفسك بالحب حتى تفيض على الآخرين. بدون حواجز وبدون أحكام.
    Sonuç olarak da ahlaki kararlar alma yeteneğine sahip değildi. Open Subtitles ولهذا السبب لم يعد باستطاعته أن يستنتج أي أحكام أخلاقية
    Fuhuş sektöründeki insanlar, ki buna zorlananlar da dâhil, fuhuş nedeniyle sürekli ceza alıyorlar. TED الأشخاص المتورطون بالدعارة، و كذلك من يتم تهريبهم لنفس الغرض، تصدر بحقهم بانتظام أحكام متعددة بممارسة الدعارة.
    Çoğu beraat etti. Kalanlar da ufak cezalar aldılar. Open Subtitles معظمهم أخلي سبيله، والبقية حكم عليهم أحكام مخففة
    Alınmaca gücenmece yok, birbirimizi Yargılamak yok. Open Subtitles من دون مشاعر سلبية، أو أحكام مسبقة، مجرد تبادل حر للمعلومات
    İçine girebilsek ve orada hükümler veya geçmiş ya da şu an olmasa. Open Subtitles يمكننا فقط الدخول فيها حيث لا توجد أحكام أو ماضي أو حاضر
    Ayrıca Wygert'ı Vali'yle yaptığı anlaşmaya göre, deneylere katılan mahkûmların cezalarında indirime gidilecek. Open Subtitles الذي وافقَ على تخفيف أحكام السجناء الذينَ يتعاونونَ معَ التجربَة
    Aynı zamanda ne kadar önemli olduğunun farkında olmadığı birçok dokümanı da yanında götürdü, bu yüzden Edward Snowden hakkında hemen bir yargılama yapmadan bu olay hakkındaki gerçekleri öğrenmemiz lazım. TED أخذ أيضا العديد من الوثائق التي لم تكن لديه الدراية الكافية لمعرفة أهميتها، لذا أعتقد أن علينا أن نعرف الحقائق عن هذا الموضوع قبل إطلاق أحكام سريعة بحق إدوارد سنودن.
    Barton iyi bir doktor ancak zayıf bir yargılama eğilimi var üstelik sadece profesyonel hayatında da değil. Open Subtitles وبارتون طبيب جيّد ولكن كان لديه ميل لإصدار أحكام ضعيفة... وليس فقط في حياته المهنية.
    Korku, yargılama olmazsızın aralarında yürüyebiliyordum. Open Subtitles كنت أمشي بينهم بدون خوف, بدون أحكام
    Seni yargılamıyorum. Open Subtitles يا هذه,لا أحكام
    Seni yargılamıyorum. Open Subtitles كلا، لا بأس. بلا أحكام
    Biliyordum ki beni yargılamadan dinleyen biri çok büyük bir değişime yol açmıştı. TED أيقنت أن شخصا يستمع إلي من غير إصدار أحكام من شأنه أن يحدث فرقاً كبيراً
    İstediğin ne varsa, yargılamadan, ...soru sormadan, kamera olmadan, kural olmadan. Open Subtitles أي شئ تريده لا أحكام لا سواح , لا كاميرات لا توجد قوانين
    BU insanlar bunu bilmiyor ve ani kararlar almak zorundalar. Open Subtitles أجل، ولكنّهم يجهلون ذلك وعليهم إصدار أحكام آنيّة
    Savcılık, jüri üç müebbet ceza almış birine inanmayacağını söyledi. Open Subtitles فقط الحكومة تشعر بأن المحلفين لن يستجيبوا جيداً مع مدان بثلاثة أحكام مؤبد
    Şimdi sen bize hapse tıktırmak istediğin adamların ismini ver ve bizde onlara uzun cezalar verelim. Open Subtitles أعطنا أسماء الأشخاص الذي تريد إسقاطهم وسنعطيهم أحكام طويلة
    Bilemiyorum. Bu tarz şeylere alışkın değilim. Tabii ki Yargılamak yok, eğer yaptığın şey buysa. Open Subtitles لاأعلم،أنا لست متقبّلةلهذه الأشياء، لا أطلق أيّة أحكام ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد