Ve büyük bir su kulesi vardı O bir uçan daire gibi görünüyordu, ve dev bir yaban arısı ve büyük kırmızı bir kapısı vardı. | Open Subtitles | كان يوجد برج مياه كبيرة تشبه الصحن الطائر ونحلة عملاقة وباب أحمر كبير |
Bu başlama kurşunu olacak. Başlamak için büyük, kırmızı düğme. | Open Subtitles | إنه مسدس الإنطلاق, إنه زر أحمر كبير مكتوب عليه "إنطلق". |
Tamam Dedektif, panelin altında büyük, kırmızı bir kol var. | Open Subtitles | حسنا ، أيها المحقق ، تحت لوحة التحكم هناك مقبض أحمر كبير |
Delilah, çatı arasında kocaman, kırmızı bir sandık var. | Open Subtitles | ديليلا، هناك صندوق أحمر كبير في الغرفة العلوية |
Seni de görüyorum, kocaman kırmızı bir atın üzerindesin. | Open Subtitles | وأراك ممتطياً حصاناً أحمر كبير وتقود الخيول |
Sonra da kocaman kırmızı bir balon gibi şişerler anasını satayım! Kesin şunu! | Open Subtitles | ثم سينتفخون مثل بالون أحمر كبير توقفوا! |
(Kahkahalar) Her önemli makinenin büyük kırmızı bir düğmesi olmalıdır. | TED | (ضحك) كل اّالة يجب أن يكون بها زر أحمر كبير |
"Eğer büyük penceli ve kocaman dişli büyük kırmızı şeytan gelir ve" "ve sizi parmakları arasında ezmeye çalışırsa ışığı açın ve deyin ki: " | Open Subtitles | "لو شيطان أحمر كبير ذو أنياب ومخالب ضِخام جاءكِ وحاول إلتهامكِ، قولي له:" |
Gerçek bilgiler elimde. büyük kırmızı bir dosyada. | Open Subtitles | موجودين عندي، في ملف أحمر كبير ولطيف |
Kukunun burnu mu kanıyor? büyük kırmızı. | Open Subtitles | الهرة تنزف مع قرش أحمر كبير ؟ |
büyük kırmızı bir düğme istemiştin. | Open Subtitles | أردت زرّ أحمر كبير |
Benim büyük kırmızı kemiğim o | Open Subtitles | إنه عظم أحمر كبير. |
Büyük, kırmızı kol. | Open Subtitles | مقبض أحمر كبير |
kocaman kırmızı bir adam onu öldürdü. | Open Subtitles | رجل أحمر كبير قتله |
Batı Köprüsü'nde bir şövalye ağzından ateş çıkan kocaman kırmızı bir ejderle karşı karşıya kalır. | Open Subtitles | والسيد الفارس (ليان شو) كان على الجسر الغربي مع تنين أحمر كبير |