O zaman bana içinizden hanginizin endişe, hanginizin acı duymak istediğini söyleyin. | Open Subtitles | إذًا أخبراني أيكما يريد أن يشعر بالتعاطف، وأيكما يريد أن يشعر بالألم |
Bensiz devam edin. Bir zamanlar tanıdığınız bu travestiyi asla unutmayacağınızı söyleyin. | Open Subtitles | و إذهبوا بدوني فقط أخبراني أنكما لن تنسيا كيفية رعايتها |
Bensiz devam edin. Bir zamanlar tanıdığınız bu travestiyi asla unutmayacağınızı söyleyin. | Open Subtitles | و إذهبوا بدوني فقط أخبراني أنكما لن تنسيا كيفية رعايتها |
Ve bir gün, bana, bir erkeğin kendi başının çaresine bakması gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | ففي يوما ما أخبراني ، أنه من الجيد أن يجرب الفتى حياة المدينة |
Evet, şimdi bana sevgili Ingiltere'mi anlatın. Herşeyi duymak istiyorum. | Open Subtitles | الآن أخبراني بأخبار انجلترا أتوق الى ذلك كل يوم |
Söylesenize, en son ne zaman genç gibi davranıp birlikte aptalca bir şeyler yaptınız? | Open Subtitles | أخبراني أمراً متى كانت آخر مرة قمتما بشئ جداً شبابي وأحمق معاً؟ |
Sadece neye ihtiyacınız varsa söyleyin, ben de temin etmeye çalışayım. | Open Subtitles | أخبراني فقط ما تحتاجان إليه وسأزودكما به |
Bana kimlerle yattığınızı söyleyin; Ben de size, bunun iyi bir fikir olup olmadığını söylerim. | Open Subtitles | أخبراني من تضاجعان وأنا أخبركما إن كانت تلك فكرة جيدة |
Bugün ilk günüm, yani daha iyisini biliyorsanız söyleyin. Dinliyorum. | Open Subtitles | هذا يومي الأوّل هنا، لذا لو رأيتما أنّ هناك طريقةً أفضل أخبراني بها، وسأستمعُ لكما |
Bana bunun bir hata olduğunu nasıl kanıtlayabileceğimizi söyleyin. | Open Subtitles | أخبراني أن بإمكاننا إثبات أن هذا خطأ. حبيبتي، استمعي إلي. |
Bakın, arama emrini çıkartırsa onu durduramam. Kutunun içinde ne olduğunu biliyorsanız bana söyleyin. | Open Subtitles | اسمعا، بمجرد أن تحصل على الإذن فلن يمكنني إيقافها إن علمت ما بهذا الصندوق، لذا أخبراني الآن |
Biraz uzun sürecek, o yüzden kimse gelirse söyleyin, olur mu? | Open Subtitles | إنّ ذلك سيستغرق وقتاً، لذا أخبراني ما إنّ كان سيأتي أيّاً منكما؟ |
Lütfen numunelerin bir işe yaradığını söyleyin. | Open Subtitles | رجاءً أخبراني بأن عينات الاختبار جاءت بفائدة |
Hadi beyler. Lütfen hangi anahtar olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | هيا يا رفاق ، أخبراني عن المفتاح المنشود |
Hem de yakında. Lütfen, yardımı dokunabilecek bir şey bulduğunuzu söyleyin bana. | Open Subtitles | رجاءاً، أخبراني أنكما وجدتما شيئاً قد يٌساعد يا رفاق |
Herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa, hiç çekinmeyin söyleyin. | Open Subtitles | إن احتجتم لشيء ما يا صديقَّي أخبراني فقط |
Annem ve babam bana eğer sıkı çalışırsam, iyi bir kariyer elde edeceğimi söylediler. | TED | أمي وأبي أخبراني أني إذا عملت بجد سأحصل عىل مسيرة عمل جيدة، إذاً إذا عملت بجد |
Edgar ve lsabella Linton öğleden sonra gelebileceklerini söylediler. | Open Subtitles | إدجار و إيزابيلا لينتون أخبراني أنه من الممكن أن يأتوا بعد الظهر |
Eh bien, o zaman bana neler keşfettiğinizi anlatın. | Open Subtitles | حسناً، أخبراني بكل ما اكتشفتماه |
Söylesenize, saçlarım seyrekleşiyor mu? | Open Subtitles | مرحباً. أخبراني يا رفاق، أتعتقدان أنّ شعري يخفّ؟ |
Bir ilgisi olduğunu söylemiyorum ama boşanmalarının sebebinin swing olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لا أقول إن ثمة صلة بين الواقعتين لكنهما أخبراني أن هذا سبب طلاقهما |
Sorunu çözdüğünüzde bana haber edersiniz. Haber verin. | Open Subtitles | أخبراني حينما تحلّون الأمر بينكما |