Avukat isteme hakkınızdan feragat ettiğinizi söylediler. | Open Subtitles | أخبروني أنك تنازلتي عن حقق في وجود محامي |
Bana çok üzgün olduğunu söylediler Tanrı esirgesin, nasıl önemli bir maymunu rahatsız ederim? | Open Subtitles | ولكنهم أخبروني أنك منزعج للغاية، وحاش لله أن أزعج القرد المهم. |
Yetkililere karşı gelmekle suçlandığını söylediler. Evet. Baba, anlamıyorum. | Open Subtitles | أخبروني أنك أُتهمت بمقاومة السُلطة أبي ، أنا لا أفهم شئ |
Geldiğin günden beri hararetli olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | أخبروني أنك تصاب بالحمى دائماً منذ اليوم الذي أتيت فيه إلى هنا |
Biliyorum ölü değilim. -Bana öldüğünü söylemişlerdi. | Open Subtitles | أنا أعرف، أنا لست ميتاً لقد أخبروني أنك ميت |
Emt adam için çok çaba sarf ettiğini söyledi. | Open Subtitles | طاقم الطوارئ أخبروني أنك بذلت ما في وسعك لإنقاذ الرجل. أجل. |
Gecelik giydiğini söylediler, ben de görmek istedim. | Open Subtitles | أخبروني أنك بثياب المستشفى ولكني فكرت بالقدوم لأرى بنفسي |
Ayrıca gezegen dışı ekiplerini yeniden düzenlediğini de söylediler. | Open Subtitles | أخبروني أنك تفكر في إعادة تنظيم فرق المهمّات الخارجية |
Karakolu aradım. Burada olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد إتصلت بالدائرة الإنتخابية أخبروني أنك هنا |
Karakolu aradım. Burada olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد إتصلت بالدائرة الإنتخابية أخبروني أنك هنا |
Bir süre burada olacağını söylediler, genç adam. | Open Subtitles | أخبروني أنك ستبقى هنا لبعض الوقت أيها الفتى |
Bana motosikletli bir polise saldırdığını söylediler. | Open Subtitles | أخبروني أنك اعتديتِ على شرطي كان يركب دراجة نارية |
Topluluğumuzun imajı için iyi olacağınızı söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني أنك الواجهة المناسبة لتمثيل مجتمعنا. |
Casuslarımgizlice kızımla buluştuğunuzu söylediler. | Open Subtitles | جواسيسي أخبروني أنك . تقابل إبنتي من ورائي بالسر |
İlk Göç gemisinde olacağını söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني أنك ستكون في أول سفينة هبوط. |
Ameliyattan çıktığını söylediler, ben de sana eşlik etmesi için bir arkadaş getirdim. | Open Subtitles | لقد أخبروني أنك خرجت من الجراحة أخيراً لذا جلبت لك صديق لتسليتك |
Burada olduğunu söylemişlerdi. Çok şaşırdım. Doğum günüme daha zaman var. | Open Subtitles | أخبروني أنك هنا، يا لها من مفاجأة فهذا ليس عيد ميلادي حتى |
Kineton savaşında öldüğünü söylemişlerdi. | Open Subtitles | أخبروني أنك مت في معركة كنجستون |
İş arkadaşların burayı hemen sonrasında terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | و زملاؤك أخبروني أنك غادرت المكان بعده بقليل |
İş arkadaşların burayı hemen sonrasında terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | وزُملائك هنا أخبروني أنك غادرت بعدها بقليل. |
Sizin, sabah öldürülen gençler hakkında görmem gereken kişi olduğunuz söylendi. | Open Subtitles | أخبروني أنك من أسأله عن الشابين الذين أطلق عليهما النار هذا الصباح |