Romatizma olduğunu söylediler, ve bunun için yapabilecekleri hiçbir şey yokmuş, çünkü tamamen psikosomatikmiş. | Open Subtitles | أخبروني بأنه الروماتيزم و بأنه ليس بوسعهم فعل شيء حياله لأن السبب كله كان نفسيا |
Sonra da bir ailemin olamayacağını dört ulusa karşı sorumluluklarım olduğunu söylediler. | Open Subtitles | ذلك عندما أخبروني بأنني سوف لن أحظى بأي عائلة. أخبروني بأنه على عاتقي مسؤولية الأربع شعوب. |
San Fransisco'yu ele geçirmek için burada olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنه هنا ليجعل "سان فرانسيسكو" محطته التالية |
Hala halama ulaşmaya çalışıyorlar. Ölebileceğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | لا يزالون يحاولون الإتصال بعمّتي أخبروني بأنه يحتمل أنك قُتِلت. |
Ayrıca bana nişan olayını bugün konuşmayacağımızı söylemişlerdi. | Open Subtitles | ،لقد أخبروني بأنه لن نستطيع أن نقدّم موعد الخطوبة ونقرر الموعد اليوم |
Bana bir büyük ya da iki küçük gözleme daha alabileceğim söylendi. | Open Subtitles | أخبروني بأنه يمكنني فطيرة كبيرة أخرى أو سمكتين من الدولار الفضي |
Burada olacağını söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنه سيكون هنا |
Benimle birlikte sona erdiğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | لكنني... لقد أخبروني بأنه إنتهى بي. |
Kız kardeşimi burada bulabileceğim söylendi. | Open Subtitles | أخبروني بأنه يمكنني إيجاد شقيقتي هنا. |