Artık saklanmayacağım. Kendi seçtiğim hayatı yaşayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن سأعيش الحياة التي اخترتها |
Çok utandım. Ama saklanmayacağım çünkü ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لكنني لن أختبيء أنا لم أفعل أي شيء سيء |
Hayatım boyunca saklanmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أختبيء لباقي حياتي |
Cadı avcıları. 16 yıldır onlardan Saklanıyorum. Ve dün biri beni buldu. | Open Subtitles | صائدوا السحرة ، لقد كُنت أختبيء منهم لمدة 16 عاماً ، وبالأمس أحدهم وجدني. |
Ben Tanrı'dan saklanmam. | Open Subtitles | أنا لا أختبيء من الرب |
Ve battaniyenin altına saklanırdım. | Open Subtitles | لذا كنت أختبيء تحت أغطية السرير. |
İlk olarak, ben gerçekten saklanmıyorum. İkinci olarak, ona nerede saklandığımı söylemedin... | Open Subtitles | أولاً، أنا لا أختبيء، ثانياً أنت لن تخبره أين كنت أختبيء.. |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Ama artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Artık saklanmayacağım. | Open Subtitles | لن أختبيء بعد الآن |
Saklanıyorum, çünkü kaybetmeye mahkumum. | Open Subtitles | أختبيء لأنني خاسر وليس لدي كرامة... |
Babamdan Saklanıyorum. O burada. | Open Subtitles | أختبيء من والدي، إنّه هنا. |
Ben saklanmam. | Open Subtitles | لن أختبيء |
Hep bir köşeye saklanırdım, beni hiç kimse bulamazdı. | Open Subtitles | كنت أختبيء في الركن ولاأحد يكشفني |
Geçmiş günahlarımla gurur duymuyorum ama onlardan saklanmıyorum da. | Open Subtitles | والإفتداء، والبعث من جديد. أنا لست فخوراً بخطاياي الماضية، ولكنني لا أحاول أيضاً أن أختبيء منها! |