"أختصر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Kısa
• sadede
• kısası
• kestirmeden

Gece vardiyasındayken Büyük Sessizliği bozdum... çünkü artık bana ihtiyacı olan hastayla konuşmamı Kısa kesemiyordum.
حين أكون في مناوبتي الليليّة أكسر الصمت العظيم .. لأنّي لا يمكنني أن أختصر حديثي مع مريض يبدو في حاجتي.

Konukseverliğimizi sözler yerine hareketlerle göstermek için, bu tanışma faslını Kısa kesiyorum.
سيدى، مرحباً بك فى دارنا يجب أن أظهر حفاوتى بشىء غير الكلام دعنى أختصر حفاوة الألفاظ

Kısa kesmem gerek çünkü bir telefon görüşmem var.
دعوني أختصر المسافة لأن هناك مكالمة يجب أن أرد عليها

Hemen sadede geliyorum, çünkü size bir teklifi yapmak zorundayım.
دعوني أختصر المسافة لأن هناك مكالمة يجب أن أرد عليها

Hemen sadede geleceğim. Sana iki seçenek veriyorum.
سوف أختصر الحديث سأعطيك خيارين

Ve uzun lafın kısası hesaplarda kaybolan bir 7 milyon "euro"ya daha ihtiyacım var.
وحتى أختصر الموضوع احتاج لسبعة ملايين أخرى ولا تسجل في الأوراق

Dükkânına kestirmeden gitmek zorundayım. Sarhoş muydu?
أردت أن أختصر الطريق فدخلت محله، هل كان غاضب؟

Niye Kısa yoldan görevi istediğimi söylemeyeyim?
لما لا أختصر الأمور و أخبرهم بأني أريدها

Tamam,bu tip konuşmalarda kötüyümdür o yüzden Kısa tutacağım.
حسناً أنا سيئة جداً في هذا النوع من الأشياء لذا سوف أختصر

Nerede kalmıştım bilmiyorum ama Kısa keseceğim çünkü bana da böyle yapılması hoşuma gider.
لست واثقا ان كنت فهمتني لكنني سأحاول أن أختصر و كذلك أقدر ان يكون الناس كذلك معي

Bildiğiniz gibi çok meşgulüm, Kısa ve öz konuşacağım.
كما تعلم، أنا مشغول جداً لذلك يجب أن أختصر

Okul toplantılarında konuşma yaptığım günler geride kaldı. O nedenle, lâfı Kısa tutsam iyi olur.
‫لا أجيد التحدّث كثيراً لذا ‫عليّ أن أختصر حديثي.

Annemin dediği gibi, Kısa kesmek gerekirse, Johnny'e basitçe "Evet."
لذا ، مثلما تقول أمى ، أختصر القصة . قلت لجوني بكل بساطة " نعم . "

Hemen sadede geleyim.
دعيني أختصر إلى المطارة المثيرة

sadede gelir misin? Yapman gerektiği onu kendine âşık edebildin mi?
هيأ يا رجل أختصر علي القول يارجل

Uzun lafın kısası, çöpü atmaya gitmiştim.
..لكي أختصر عليكم كان علي اللجوء لصندوق النفايات

Uzun lafın kısası kızım Preeti,
"لكي أختصر الموضوع, ابنتي "بريتي

Uzun lafın kısası, Nick'in sana, bana ya da herhangi birimize karşı kendi değilmiş gibi davranmasının sebebi...
حسناً، لكي أختصر قصة طويلة، يبدو لي... أن السبب في كون (نيك) ليس على سجيته... معكِ أو معي او مع أي منا هو أنه...

Birkaç yerde kestirmeden gitmezsem asla bitiremem.
إن لم أختصر الأمر لن أنهي أبداً

Grubum "Üç Deri" ile sahneye çıkmıştım, eski adı "Sünnet Derisi", ama basçımız kişisel sebeplerden ötürü ayrıIdı ve kestirmeden eve gidiyordum ki çukurun içinde tost makinesi gördüğümü sandım.
سابقاً أربعة أشخاص،لكن رحل عازف القيثارة بأسباب شخصية وكنت أختصر الذهاب الى البيت وأعتقد بأنني رأيت "محمصة" داخل الحفرة