Çeşitli kayıp insan ihbarları aldık. | Open Subtitles | نتلقى تقارير عن أختفاء العديد من الأشخاص |
kayıp lögar kapaklarında her zaman bir gizem vardır. | Open Subtitles | هناك دائما سر في أختفاء التغطيات الرئيسية |
Biz de sizin gibi şoka uğradık, Monsenyör Elçi kardinal ortadan kaybolduğu için. | Open Subtitles | إنا مصدمون مثلك تماماً حضرة السفير من أختفاء الكاردنيال |
Abby'nin kaybolduğu gece nerede olduğunuzu söyler misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك تحديد موقعك ليلة أختفاء زوجتك ؟ |
Bizi ilgilendiren, beş Amerikan vatandaşının kaybolması ve ItraCorp Intel adlı şirketin bunda rolü olup olmadığı. | Open Subtitles | اما اهتمامنا هو أختفاء خمسة مواطنين أمريكان وتورط شركة أترا انتل ربما لعبت دوراً في أختفائهم |
Bak, Ali ortadan kaybolduktan sonra çok garip postalar geldi. | Open Subtitles | أنظري, بعد أختفاء ألي, لقد حصلنا على أشياء غريبه بالبريد |
Sihirli aynalı kaybolma numaramda bana yardım etmediği zamanlarda tabii. | Open Subtitles | حينما لا تكون مشغولةً بمساعدتي بحيلة أختفاء المرآة السحرية |
Ariel Peterson'ın kayboluşu bir süre için gündemdeydi ama yeni ipucu olmayınca haber yavaş yavaş ilgi kaybetmeye başladı. | Open Subtitles | كان أختفاء آرييل بيترسون الأخبار المتصدرة، لكن مع عدم وجود خيوط جديدة بدأت القصة تموت موتا بطيئا. |
Kimse birilerinin kaybolmasından bahsetmiyor. | Open Subtitles | لا احد يتحدث عن أختفاء أحد |
Kayda değer bir ölüm tehdidi alan ve yüksek ihtimalle kayıp olan kişiyi araştıracağız. | Open Subtitles | سنتعامل معه كأنه أختفاء شخصية ذات مكانة مرموقة قد تصل إلى حدود جريمة قتل |
Doğru mu söylüyorum, az önce Anna Clayton'ın annesi Anna ve Daisy'nin kayıp olduğunu mu bildirdi? | Open Subtitles | هل أنا على صواب حول والدة آن كلايتون وبلاغها عن أختفاء آن و دايزي؟ |
kayıp kamera kayıtlarınız onun elinde. Şu adamda. | Open Subtitles | هذا هو المسؤول عن أختفاء صور كاميرات المراقبة, هذا الشخص |
Hatta, Abby'nin kaybolduğu gece sizi en son Abby'le yaptığınız hararetli bir telefon görüşmesinden hemen sonra araştırma bölümüne giderken görmüş. | Open Subtitles | في الواقع آخر مرة رأتك ليلة أختفاء زوجتك كنت ذاهب لجناح البحث |
Jesse Matthews kaybolduğu zaman. Bu tesadüf mü? | Open Subtitles | يوم أختفاء " جيسي ماثيوز " هل هذه صدفة ؟ |
Sen Robert Guffey tam da en iyi arkadaşın ve kızının kaybolduğu hafta sorguladın. | Open Subtitles | لقد حققت مع " روبرت غافي " في نفس أسبوع أختفاء الأم وإبنتها |
Bunu annesinin ortadan kaybolması tetiklemiş olabilir. | Open Subtitles | ربما خدع أكثر بعد أختفاء والدته |
Ameliyat bağlantısı, kan inceltici ilaç, Angela'nın ortadan kaybolması, bardaki adam, hepsiyle bağlantılı. | Open Subtitles | إنّها متورّطة في العمليّة، حادثة تجلّط الدّم، أختفاء (أنجيلا)، و الرجل الذّي في الحانة. |
Ama Pierre kaybolduktan sonraki buluşlar hakkında yazılmışlar. | Open Subtitles | ولكن هذا تمت كتابته حول الأنجازات التي حدثت بعد أختفاء بيري |
Pierre Fargo kaybolduktan sekiz ay sonra doğmuş. | Open Subtitles | ولد بثمانية أشهر بعد أختفاء بيري فاركو |
DC Metro 17 yaşindaki kizin kaybolma sorusturmasına, devam ediyor... | Open Subtitles | .. زوي - تان ميترو العاصمة تواصل تحقيقاتها في حادثة أختفاء |
Lady Hampshire'ın kayboluşu gibi. | Open Subtitles | -مثل "أتلانتيس ". مثل أختفاء مرأة الـ "هامبشير". |
Mike'nın kaybolmasından en çok kim fayda sağlar? | Open Subtitles | أذن,من هو المستفيد الوحيد من أختفاء(مايك)؟ |
Ve onu bulmak için gönderilen partnerim, dedektif Keri Torres kayboldu. | Open Subtitles | و قضية أختفاء محققة خاصة أرسلت لغرض أيجادها شريكتي .. كيري توريس و أنتم تعتقدون |
Baban kaybolduğunda nasıl hissettiğini anladığımı sanmıştım... | Open Subtitles | أعتقدت أنى أفهم كيف .. كان الأمر بالنسبة لكِ . عند أختفاء والدك |
Will Bowman'ın ortadan kaybolmasıyla Broussard ile muhtemel bağlantısıyla ve kayıp eserle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم بموضوع أختفاء ويــل بومان وأحتمالية وجود ربط بينه وبين بروسارد وأختفاء الصندوق الواقي |
Angie'ye bak. Pussy ortadan kaybolduğundan beri hayalet gibi. | Open Subtitles | انظري لـ((أنجي بومفيسيرو)) كيف أصبحت خائفة منذ أختفاء ((بوسي)) |