İlk önce, Jing-Mei annesinin masadaki yerini almak için cebelleşiyor. | TED | في البداية، حاولت جين ماي جاهدة أخذ مكان والدتها على الطاولة، |
Sanırım babamın yerini almak konusunda kötü hissediyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّه يشعر بالسّوء حيال أخذ مكان أبي. |
Ailenin yerini almak isteyen başka aileler. | Open Subtitles | يريد أخذ المكان من العائلات الأخرى تريدون أخذ مكان العائلات |
Matthews'in yerini alabilmek için böyle bir teklifle geldin. | Open Subtitles | تقدمت بهذه الفكرة لتستطيع أخذ مكان "ماثيو" |
Matthews'in yerini alabilmek için böyle bir teklifle geldin. | Open Subtitles | تقدمت بهذه الفكرة لتستطيع أخذ مكان "ماثيو" |
Ben de annenin yerini almak istemiyorum Mason. | Open Subtitles | لاأريد أخذ مكان والدتك مايسون |
Hala Barry'nin yerini almak istiyor musun? | Open Subtitles | أمازلت تريد أخذ مكان (باري)؟ |