ويكيبيديا

    "أخرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • berbat
        
    • mahvetmek
        
    • bozmak
        
    • mahvedeyim
        
    • mahvetmemişimdir
        
    S-s-sürprizi berbat etmek istemezsin, değil mi? Open Subtitles انت لا تريدني أن أخرب المفاجأة اليس كذلك
    -DÜNYANIN EN AHMAK ADAMI- Kendimi berbat hissediyordum. Sadece adama bir yumruk atmak istemiştim, hayatını mahvetmek değil. Open Subtitles لقد شعرت بشعور سيء لقد كنت أريد أن أضرب الرجل لا أن أخرب عليه حياته
    Evet ve ben bunu mahvetmek istemem. Yine de bir anlam ifade etmiyor. Open Subtitles أجل ، لا أريد أن أخرب هذا، و مع ذلك ، مازال هذا لا يبدو منطقياً
    Kutlamanı bozmak istemem, ama söylemek zorundayım. Open Subtitles لا أريد أن أخرب عليك عرضك، ولكن يجب أن أقول لك
    Niye bunu mahvedeyim dedim. Open Subtitles كل هؤلاء الناس كانوا سيأتون لقضاء الأجازه هنا لم أخرب ذلك ؟
    Umarım geceni mahvetmemişimdir. Open Subtitles آمل أنني لم أخرب ليلتكِ
    Ben de bu işi baştan nasıl aldığımı bilmiyorum fakat şu anda ne kadar mükemmel olduğunu biliyorum ve berbat etmek istemiyorum. Open Subtitles ولا أعلم أصلاً كيف حصلت على هذه الوظيفه ولكن الآن وأنا آرى روعتها لا أريد أن أخرب على نفسي
    Sanki ayakaltında dolaşıyormuş gibi hissediyorum. Öyle olmadığımda da Bay'le olan işleri berbat ediyorum. Open Subtitles وعندما لا أكون كذلك، أنا أخرب الأمور مع باي.
    Bu akşam randevusu var. Bunu berbat etmek istemem. Open Subtitles لديه موعد اليوم، لا أريد أن أخرب الأمر عليه لا نريد أن نجعله غاضبَاً.
    arayamadım, Bu görüşmeyi berbat etmek istemedim. Open Subtitles - لم أرد أن أخرب المقابله - حسناً, هي ليست بأمان؟
    Ve hızlı davranarak ilişkimizi berbat etmek istemiyorum. Open Subtitles لا اريد أن أخرب أي شيء عبر التسريع في علاقتنا لأن أحياناً ....
    Bir de ilişkilerim iyi gitmeye başladıkları anda berbat etmek gibi ufak bir garipliğim var. Open Subtitles ...حسنا لدي ايضا هذا الهوس الصغير أنا أخرب العلاقات عندما تبدء فى التحسن
    Bundan hiç zevk alamazdım. Ve hepinizin de gününü bozup, mahvetmek istemem. - Biz hep beraberizdir. Open Subtitles ولا أريد أن أخرب هذا اليوم عليكم لا ,لن تخربيه
    Partiyi, çirkin veya öyle bir şeyse mahvetmek istemedim. Open Subtitles لم أرد أن أخرب الحفلة فيما اذا كانت سيئة او شيء من هذا القبيل
    Görünüş gibi önemsiz bir konu ile böyle harika bir şeyi mahvetmek istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد ان أخرب أمرا مميزا جدا بسبب أمر تافه كالمنظر
    En kötü ne yapabilirim? Tüm gece ayakta kalıp düğünlerini mahvetmek için liste yaptım. Open Subtitles أنا كنت مستيقظا طوال الليل لأعمل على قائمتي من الطرق التي أخرب بها
    Aynen öyle ve bunu mahvetmek istemiyorum. Open Subtitles بالضبط ، ولا أريد أن أخرب ذلك عليك
    Partiyi, çirkin veya öyle bir şeyse mahvetmek istemedim. Open Subtitles لم أرد أن أخرب الحفلة فيما اذا كانت سيئة ,
    Çocuklar bu güzel anı bozmak istemiyorum, ama bakın. Open Subtitles ياجماعة, لا أريد أن أخرب لحظة جميلة لكن, انظروا
    Ama Kenyon'da hala çalan bir kemancı vardı bir dakikalığına oturup dinledik sonra neden bu anı mahvedeyim diye düşündüm. Open Subtitles لكن كان هناك عازف كمان يعزف الموسيقى لذلك جلسنا على الدرج لدقيقة لنسمع... و فكرت لما أخرب اللحظة.
    Umarım senin Sarah'la olan aşk hikayeni mahvetmemişimdir. Open Subtitles وآمل أنني لم أخرب قصة حبك مع (ساره)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد