Hapisteyken, çevresel konular hakkında yazmaya devam etti, aktivistlerin kendi hatalarını yansıtması gerektiğini ve birbirlerini dinlemeleri gerektiğini söyledi. | TED | أثناء فترة سجنه، واصل الكتابة حول القضايا البيئية، مصرحا أنه على الناشطين النظر في أخطائهم والاستماع إلى بعضهم البعض. |
Bazı insanlar, kendi hatalarını kapatmanın en iyi yolunun, Jack'ten kurtulmak olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | أشخاص معينين إعتقدوا أن الطريقة المثلى ..للتغطية على أخطائهم هي التخلص من جاك |
Ama unutma mafya Hataları örtmek için mutlaka bir şeyler yapabilir. | Open Subtitles | ولكن رجال العصابات يمكنهم فعل أي شي لينظفوا أخطائهم من ورائهم |
Tek fark, onların Hataları gizli dosya dolaplarındaydı. | TED | الفرق الوحيد هو أن أخطائهم .. كانت تحفظ في كبائن الملفات السرية. |
Gençlere hatalarından öğrenmeyi öğretmek, onları suçlamak, bir hayvan gibi sınıftan atmak yerine... | TED | تعليم الشباب بأن يتعلموا من أخطائهم بدلاً من تجريمهم، وسحبهم خارج صفوفهم مثل الحيوانات |
Bazılarınız yoksulların kendi hatalarından sorumlu tutulmaları gerektiğine inanabilirsiniz ya da daha | TED | قد يعتقد بعضكم أن على الفقراء تحمل مسؤولية أخطائهم. |
İlk zamanlar bu yorumların ekran görüntüsünü alıp imla hatalarıyla dalga geçerdim ama bu yaptığım fazla seçkin ve yardımı dokunmayan bir hâl aldı. | TED | في باديء الأمر صورتُ تعليقاتهم وسخرتُ من أخطائهم المطبعية، لكن سرعان ما شعرت بأن هذا تصرف غير حكيم وبالتالي غير مفيد. |
Ancak sonra bu bilgi eksikliği hatalarını anlamalarını önlüyordu. | TED | لكن ثانيًا، هذه الفجوات المعرفية ذاتها تمنعهم أيضًا من الوصول إلى أخطائهم |
Uzaylılar kendi hatalarını düzeltmek için Guyver'ı tasarladılar. | Open Subtitles | الفضائيين اخترعوا الغايفر لإصلاح أخطائهم |
Muhasebedekiler için bir baş belasıyım çünkü iki hafta boyunca nefeslerini tutup hatalarını bulmamam için dua ediyorlar. | Open Subtitles | بالنسبة إلى قسم الحسابات أنا ألم لهم يجب أن يحبسوا أنفاسهم لمدة أسبوعين آملين ألاّ أكتشف أحد أخطائهم |
kadınlar yeterince güce sahipler, kocalarının hatalarını affedebilmek için. | Open Subtitles | النساء خلقن لمغفره أزواجهم على أخطائهم |
kadınlar yeterince güce sahipler, kocalarının hatalarını affedebilmek için. | Open Subtitles | النساء خلقن لمغفره أزواجهم على أخطائهم |
İnsanlara,en kötü hatalarını telafi etmeleri için yardım ederim. | Open Subtitles | أنا أساعد الناس على إصلاح أسوأ أخطائهم |
Babaları gibi olmamaya çalışırlar ama sonunda aynı Hataları yaparlar. | Open Subtitles | يحاولون جاهدا ألا يكونوا كآبائهم ولكن ينتهى بهم الأمر بتكرار أخطائهم نفسها |
Bak bu çok eğlenceli. Bununla California Bilim Merkezi'nde benimle bir gün geçireceksin ve ben de yaptıkları Hataları anlatacağım. | Open Subtitles | هذه واحدة ممتعة ، هذا عصر يوم تقضيه معي في مركز كاليفورنيا العلمي حيث سأحدد أخطائهم |
Klinik çok kötü durumdaydı. Daha yeni tüm Hataları düzeltebildik. | Open Subtitles | كانت في حالة كارثية وانتهينا للتو من كل أخطائهم |
Hataları vardı fakat kurallara göre yaşadılar. | Open Subtitles | كان لديهم أخطائهم ولكنهم عاشوا بالقوانين |
Tarihin cesurlar ve hatalarından ders alanların yanında olduğu söylenir. | Open Subtitles | واجهوا قدرهم بشجاعه نادره و ليتعلم الآخرين من أخطائهم |
Yine de, Kadimlerin geçen defa nasıl yenildiklerini kendim görmek istiyorum onların hatalarından kaçınmak için. | Open Subtitles | أريد معرفة كيف خسر الإنشنتس فى المرة الأولى و لنحاول تفادى أخطائهم |
hatalarından bir şeyler öğrenmeye çalışırlar, ve ilerlerler. | Open Subtitles | يحاولون بأن يتعلموا من أخطائهم ويحاولون المضي في حياتهم |
Bununla beraber yaptıkları doğrular yerine hatalarıyla daha çok ilgilenen bir filo uğruna her gün hayatlarını tehlikeye atmaları kendilerinden isteniyor. | Open Subtitles | لكن بالإضافة لذلك , طٌٌلب منهم المخاطرة بحياتهم... يومياً.. لأجل الأسطول الذى يبدو أكثر أهمية بتعقب أخطائهم |
-her zaman tüm hatalarıyla birbirlerine yakıştıklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | - لطالما فكرت ، أنه بسبب أخطائهم ، كانوامناسبينلبعضهمجداً. |