Bunu yapabilen somonlar için bile tehlike hâlâ geçmiş değil. | Open Subtitles | وحتى بالنسبة لمن نجحو بالعودة فمازالت هناك أخطار أكثر |
Diğer taraftaki tehlikeler için hazır değil ama ben hazırım. | Open Subtitles | فهي ليست مستعدة لمواجهة أخطار الجانب الآخر بينما أنا مستعد |
Burası klasik sürüşler için klasikler radyosu öyleyse neden uçmanın tehlikelerini unutup arkanıza yaslanıp, müziğin sizi sakinleştirmesini beklemiyorsunuz? | Open Subtitles | انه مناخ كلاسي وقيادة كلاسية لذا,لما لا تنسي أخطار الطيران استرخ ودع الموسيقي تريح أعصابك |
Ve bundan daha da fazlası, sera gazları emisyonu iklimimiz için büyük bir risk ile yükselecek. | TED | وزيادة عن ذلك، ستزيد الغازات المسببة للاحتباس الحراري، بكلّ ما تمثّله من أخطار على المناخ. |
Sınırsız çoklu evreni öğrenmeye sınırsız tehlikeleri öğrenmek de dahildir. | Open Subtitles | معرفة وجود كون متعدد لامتناهي يضمن معرفة وجود أخطار لامتناهية |
En azından potansiyel tehlikeli bir suçluya ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | وفي أقل تقدير يؤوي أخطار محتملة على المصالح |
Psikolojik savaşın tehlikelerinden Biri de, | Open Subtitles | إحدى أخطار أي نوع من أنواع الحرب النفسية |
Çocuklarımız bu dünyada çok daha büyük tehlike altında. | Open Subtitles | أولادنا يواجهون أخطار عديدة في هذا العالم |
Aniden, üç tehlike aynı anda ortaya çıkıyor. | TED | وفجأة تظهر ثلاثة أخطار في نفس الوقت. |
Elbette gerektiği yerde sorunlar ve tehlikeye karşı tetikte olmalıyız ama bunun nasıl azalacağı konusunda da hazırlıklı olmalıyız çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var. | TED | بالطبع يجب ندرك المعاناة والخطر أينما ظهرت, لكن يجب أن ندرك أيضا كيف يمكن تقليلها لأن هناك أخطار للتشائم العشوائي. |
Modelinizin reklamcılık olduğunu söylemenin, bunu çerçevelemenin farklı bir yolu var, orada daha açık bir şekilde üzerinde durmanız gereken tehlikeler var mı? | TED | لذا هل يوجد طريقة أخرى للتعبير عن ذلك، لنقل أنه بينما نموذجك هو الإعلان، فهناك أخطار عليك التعامل معها بوضوح؟ |
Burası klasik sürüşler için klasikler radyosu öyleyse neden uçmanın tehlikelerini unutup arkanıza yaslanıp, müziğin sizi sakinleştirmesini beklemiyorsunuz? | Open Subtitles | انه مناخ كلاسي وقيادة كلاسية لذا,لما لا تنسي أخطار الطيران استرخ ودع الموسيقي تريح أعصابك |
Uyarı simgesi bir hatırlatıcı, sigara içmenin tehlikelerini hatırlatıcı. | Open Subtitles | الرمز التحذيري رسالة تذكير , رسالة تذكير لـ أخطار تدخين السجائر |
Pasifik Her risk. Sigorta Firması. Otomobillerinizin kaskosunu yenileme konusunda, bayan Dietrichson. | Open Subtitles | شركة أخطار الباسيفيك للتأمين الأمر عن تجديدات السيارات |
Gereksiz yere risk almamalıyız. | Open Subtitles | أبتعدوا عن الطريق لن نتحمل أى أخطار غير ضرورية |
Ancak genç Leaellynasaura'nın öğrenmesi gereken daha çok şey var evi olan ormanın tehlikeleri hakkında. | Open Subtitles | ما زال للصغير الكثير ليتعلمه عن أخطار موطنه الخطير في الغابة |
Big Tobacco'nun sigara içmenin tehlikeleri karşısında takındığı tutumdan daha karışık değil. | Open Subtitles | حسناً، ليس كمختلط الموقف ذلك التبغ الكبير حول أخطار تدخين السجائر. |
Dünyanın giderek daha tehlikeli bir hal almasıyla Avatar'a ihtiyacımız her zamankinden daha fazla. | Open Subtitles | مع تزايد أخطار العالم نحتاج للأفاتار أكثر من أي وقت مضى |
Ben sadece seni kara büyünün tehlikelerinden korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أحاول فقط أن أحميكِ من أخطار السحر المظلم |
araba kazaları, ev içi şiddeti -- endişelendiğiniz riskler bunlar. | TED | اصطدام السيارات، العنف العائلي -- كل هذه أخطار نقلق منها. |
"craniotomy" ameliyatının riskleri... açıkladığınız riskler pek de hoş değildi. | Open Subtitles | أخطار العملية الجراحية على جمجمة مفتوحة عندما شرحتها، لم تكن جذابة |
Yasadışı oynatılan kumarın tehlikelerine dair sana nutuk çekmemden evvel dinlenmek istersin sanırım. Harika olur. | Open Subtitles | أعتقد أنّكَ قد تحتاج لبعض الراحة، قبل أن أُحاضرك عن أخطار القمار السري |
Başlıca teori, derimizin, bizi dış dünyadaki tehlikelerden korumak için temastan hemen haberdar olacak hâle ulaşmış olmasıdır. | TED | النظرية الأساسية هي أن جلدنا تطور ليصبح حساسًا للمس بشدة وبهذا نكون مسلحين للتعامل مع أخطار العالم الخارجي. |