ويكيبيديا

    "أخطر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha tehlikeli
        
    • tehlikelidir
        
    • en büyük
        
    • en tehlikeli
        
    • riskli
        
    • en kötü
        
    • en ciddi
        
    • tehlikelisin
        
    • çok tehlikeli
        
    • en güçlü
        
    • daha önemli
        
    Ve baruttan veya mızraktan çok daha tehlikeli bir silahları vardı. Open Subtitles وقد كانوا مسلحين بما هو أخطر كثيراً من البارود أو السكين
    Bizim gibiler için dürüst birinden daha tehlikeli bir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد ما هو أخطر لمن هم مثلنا من رجل صادق
    İsteksiz çalışmak ve vardiyanın bitmesini beklemek daha da tehlikelidir. Open Subtitles قد يصاب المرء بالخدر من الروتين اليومي و الجلوس على المكتب طيلة اليوم قد يكون أخطر
    Tomrukçuluk, yağmur ormanlarının karşı karşıya olduğu en büyük tehlikedir. Open Subtitles الاحتطاب هو واحدٌ من أخطر التهديدات التي تواجه الغابات المطرية
    Ben şimdiye kadar yaptığım en tehlikeli şeyi biliyorum çünkü NASA hesapladı. TED أنا أعرف ما أخطر شيء قُمتُ به لأن ناسا تقوم بعمل الحسابات.
    Simdi konusmanin riskli kismi geliyor, cansiz seylerin senkronize olabildigini gostermek icin. TED هنا تأتي أخطر قطعة في محادثتي، حيث أبين أنه يمكن لأشياء جامدة أن تتزامن.
    Dışarıda ayı ve kurtlardan daha tehlikeli bir şey var. Open Subtitles هنالك شيءٌ ما أخطر من ذئب أو دب في الخارج
    EM: Patentini almadık. CA: Patentini almadınız çünkü patentini almak, almamaktan daha tehlikeli diye düşünüyorsunuz. TED أ م: نعم، نحن لم نسجل براءات اختراع. ك أ: لم تسجلها لأنك اعتقدتَ أن تسجيل براءة الاختراع أخطر من عدم تسجيلها أساساً.
    O olmadan bu tehditler çok daha tehlikeli bir hâle gelir. TED وبدونه فستتصاعد تلك التهديدات إلى شيء أخطر بكثير.
    Ve daima, gizli hainler, ...açık düşmanlardan daha tehlikelidir. Open Subtitles وكقاعدة عامة, فالشر يكون أخطر في الخفاء من مقاتله العدو مباشرةً
    Gizli kalmış hainler, açık düşmanlardan daha tehlikelidir. Open Subtitles وكقاعدة عامة, فالشر يكون أخطر في الخفاء من مقاتله العدو مباشرةً
    Osmund, bu adam musibetin kendisinden bile daha tehlikelidir. Open Subtitles أوزموند هذا الرجل انه أخطر من الطاعون نفسه
    İsrail Krallığı'nın en büyük düşmanı olan Filistinliler, kıyı düzlüklerinde yaşıyorlar. TED الفلسطينيون القدماء، وهم أخطر الأعداء لمملكة إسرائيل، كانوا يعيشون في السهل الساحلي.
    Bu uzaylılar muhtemelen bu ülkenin gördüğü en büyük tehdit. Open Subtitles هؤلاء الغرباء يمثلون أخطر عدو واجهه هذا البلد إطلاقا
    Winifred'in en tehlikeli büyüleri yazılı onda. Onu asla ele geçirmemeli. Open Subtitles أنه يحتوى على أخطر تعاويذ وينفرد يجب ألا تحصل هى عليه
    Gelmiş geçmiş en tehlikeli karanlık büyücü ile tanıştığımı mı? Open Subtitles أنـّني قابلتُ للتوّ أخطر ساحر ظلام على مر العصور ؟
    Bu otomatik ateşlemenin zamanlaması fırlatmanın en riskli kısmı. Open Subtitles توقيت هذا العدّ العكسي للإشتعال التلقائي هو أخطر جزء من عملية الإطلاق
    Hangisinin daha riskli olduğuna karar veremiyorum çılgınca risklere girmek mi yoksa çılgın risklere giren birinden tavsiye almak mı? Open Subtitles لا يمكنني أن أقرّر أيّهما أخطر القيامُ بمخاطرةٍ مجنونة أم سماعُ النَّصائح بخصوص المخاطراتِ المجنونة
    Olabilecek en kötü şey rüzgarın beni savurması. Open Subtitles إن أخطر شىء يمكن أن يحدث هو أنني سأقع على الأرض
    Tahammüden adam öldürmek mahkememizde yargılanan en ciddi suçlamadır. Open Subtitles أخطر تهمة قتل متعمد عُرضت على محاكمنا الجنائية.
    Ama öfkelisin, eğitimlisin, tehlikelisin. Elimizdeki en tehlikeli hastasın. Open Subtitles . لكنّك عنيف , مدّرب , خطير أنت أخطر مريض لدينا
    Öldürmek için çok değerli serbest kalmak için çok tehlikeli. Open Subtitles نحن أثمن من أن يتم قتلنا و أخطر من أن يتم إطلاق سراحنا
    Ama aslında, bu en güçlü sebze yok etme makinesi. Open Subtitles لكن بما لديه من تجهيزات فهو أخطر أجهزة تدمير الخضروات
    Bence ortada benim komünist olup, olmadığımdan daha önemli bir konu var. Open Subtitles يخيل إلي أن هناك قضايا أخطر و أهم من كوني شيوعيا أو غير ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد