"أخطّط" - ترجمة من عربي إلى تركي

• planlıyorum
• planlıyordum
• düşünmüyorum
• planlamıyordum
• plan
• düşünüyordum
• planlamamıştım
• Planım
• planlar
• planladım
• planladığım
• Panos
• niyetim
• planlıyorsam
• planlamıştım

Ama yakında serbest bırakılacağından Yumrukistan'a yapacağı şahane dönüşü planlıyorum!
ولكن مع اطلاق سراحه الوشيك، كنت أخطّط لعودته العظيمة إلى شواطئ الملاكمة.

Daha büyüğünü kurmayı planlıyorum. Böylelikle Hyakutake kometini görebilirim.
أخطّط لبناء واحد أكبر كى أستطيع رؤية المذنب هياكوتاك

Bakın, Bay Peterman gerçek şu ki, zaten Zach'den ayrılmayı planlıyordum.
أنصت يا سيد بيترمان، الحقيقة أني كنت أخطّط لفسخ علاقتي بـ زاك في كل الأحوال.

Hafta sonunu dışarda geçirmeyi düşünmüyorum.
أنا لا أخطّط لكى اكون بعيدا عطلة الاسبوع بكاملها أكرهك أكرهك

Sizin için çalacağım ama, bir konsantre olayım henüz açmayı planlamıyordum söyleyeceğim.
حسنا, سأغنّيها لك لكن دعني أدخل المنطقة فقط لم أكن أخطّط لكشفها لكنّي سأغنّيها

Alan, bunun için plan yapmama gerek yok ki.
ألين، ليس من الضروري أن أخطّط لذلك.

Ön saflarda durabilsin diye silahlarını tek ellik kılıç ve kalkanla değiştirmeyi düşünüyordum.
كنتُ أخطّط لتحويلها إلى مستخدمة السيف والترس حتى تتمكّن من القتال في المقدّمة

Ve şimdi de geri kalan her şeyle ilgilenmeyi planlıyorum.
ذلك صحيح. وأنا أخطّط لآعتنى بكلّ شيء آخر، أيضا.

Aslında ben de biraz daha büyüdüğümde bir cadı avcısı olmayı planlıyorum. Tıpkı sizler gibi.
أخطّط لأكون صيّاد ساحرات أيضاً عندما أكبر، مثلكما

Geç oldu ve bu gece yatağımda uyumayı planlıyorum.
تأخّر الوقت و أنا أخطّط للنوم في سريري الليلة

- Hadi dolaşalım. Bunu uzun zamandır planlıyordum. Evimizi seviyorum.
بقيتُ أخطّط لهذا طيلة حياتي أحبّ منزلنا و أنا متحمّسة جدّاً له

Zamanı geldiğinde fidye karşılığı teslim etmeyi planlıyordum.
كنت أخطّط لطلب فدية حين يحين الوقت المناسب

-Oraya kadar durmayı düşünmüyorum.
أنا لا أخطّط للإيقاف حتى نصل إلى هناك ذلك شيء مؤسف

Dengesiz olabilir, ama onu henüz size vermeyi düşünmüyorum.
قد تكون غير مستقرة لكنّي لا أخطّط للتخلّي عنها لحد الآن

Bunu planlamıyordum. Bugün ne yapacağımı bilmiyordum, sadece çıkmak istedim.
لم أخطّط لهذا، لم أعرف ما كنت أريد فعله اليوم، أردت الخروج فحسب

Onunla yatmayı planlamıyordum.
أنا ما كنت أخطّط على النوم معه

Tüm yazlarımı eylül için plan yaparak harcadım.
قضيت جميع إجازاتي الصيفية أخطّط لشهر "سبتمبر"

Lambanın nerede saklı olduğunu sana söylemeyi düşünüyordum.
كنت أخطّط لإخبارك أين القارورة مخبّأة

planlamamıştım ama öldü işte. Defteri dürüldü.
لم أخطّط لذلك، ولكنّها كانت حالة إمّا أن أقتله أو يقتلني

Sağ ol canım ama yarın için, biraz daha heyecan verici Planım var.
شكراً لك ، عزيزي .. ولكنني أخطّط غداً .. لتناول شيئاً حارّاً أكثر

Hey, işte kızımız tekrar çıktı. Onu öldürmeyi düşünmüyordum ama planlar değişti.
ظهرت بنتنا مرة اخري أنا لم اكن أخطّط لقتلها

Sadece... Bu gece için özel bir şey planladım.
أخطّط لأمرٍ مميّز الليلة

Çekici kadın, planladığım şekilde gitmese bile sana 20-25 yıllığına borçlu olurum.
وحتّى أنّني لم أكن أخطّط أن أصبح تلك المرأة، لـ20, 25، سنة أخرى، أدين لكِ.

Bay Panos, şehirdeki ofis alanı büyüklüklerini hesaplıyordum ve bence siz doğru zamanda doğru işi yapıyorsunuz.
كنت أخطّط للتو الحيز المُخصّص للمكتب أنت في العمل المناسب في الوقت المناسب

Bunun içinde olayım ya da olmayayım ne aklımı ne de gemimi senin gibi bir çakala kaptırmaya niyetim yok.
وفيه أو لا، أنا لا أخطّط لفقدي العقل ولا ني سفينة إلى من أمثال إبن آوى مثلك.

Birisi bana nasıl biri olmayı planlıyorsam öyle davranmam gerektiğini söylemişti.
قال لي أحدهم أنْ أتصرّف كما أخطّط أنْ أكون

Fabrikada çalışmayı planlamıştım. Kapandığını hiç yazmamıştın.
كنت أخطّط للعمل في الطاحونة , لكنّك لم تذكر أنّها أغلقت.