| Şuna bakın. AJ, Sanırım sen de benim başıma sardıkları çocuksun. | Open Subtitles | انظر إلى هذا إي جي، أخمن أنك الصبي الذي علقوه بي |
| Sonra, Sanırım kaçmak istiyorsun. Duvarın altından bir tünel belki. Birşey mi kaçırdım? | Open Subtitles | أذن أنا أخمن أنك تريد الهرب ربما تحفر نفق تحت الجدار |
| - Evet. Öyleyse, Sanırım o küçük bağlanma problemini sonunda hallettin. | Open Subtitles | إذن أخمن أنك تغلبت على مشكلة الإلتزام الصغيرة تلك |
| Dün gece bunu kanıtladın zaten Sanırım. | Open Subtitles | بالرغم , أنني أخمن أنك أثبت ذلك ليلة أمس |
| Neyse, Sanırım muhtemelen neden geri döndüğümü merak ediyorsun. | Open Subtitles | إذاً, أخمن أنك من المحتمل أن تكون متعجب أنى رجعت |
| Sanırım buradasın, çünkü kocam Başkan'ı seni kovması için zorlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | أخمن أنك هنا لأن زوجى يحاول إجبار الرئيس على فصلك |
| Sanırım Phoebe'ye bir yüzük seçmeme yardım edemeyeceksin? | Open Subtitles | أخمن أنك سوف تساعدينى فى اختيار خاتم ل فوبى |
| Ama Sanırım bunu kaldıramıyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | وأحضرتك إلى العالم الحقيقي لكن أخمن أنك لا تستطيعين تحمل ذلك، ها؟ |
| Sanırım Tayland'ı birbirine katıp gelen kadın sensin. | Open Subtitles | أخمن أنك أنت المرأة التي كانت تحارب في طريقها عبر تايلاند |
| Sanırım az bir miktarda olduğu için onu paradan bile saymıyorsun ama bunu yapmamalısın. | Open Subtitles | أخمن أنك حتى لا تعاملها كالنقود لأنها كمية صغيرة لكن لا يجب عليك أن تفعل هذا |
| Babamın kafası hâlâ tek parça olduğuna göre ot olayından bahsetmemişsin Sanırım. | Open Subtitles | لازال أبى بكامل عقله لذا أخمن أنك لم تخبره بشأن الماريجوانا ماذا أخبرته؟ |
| - Sanırım bunu hiç düşünmedin. | Open Subtitles | لذا أخمن أنك لم تعتقدي ذلك حقا , أليس كذلك ؟ |
| Sanırım idarî subay rozeti için gerçekten yalakalık yapıyorsun. | Open Subtitles | أخمن أنك كُنت في حاجة ماسة لشارة الضابط التنفيذي تلك |
| Sanırım sende istemiyorsun, çünkü sen bir kolej çocuğusun ve bu nedenle baya parlak biri olmalısın. | Open Subtitles | أخمن أنك لا تُريد ذلك أيضاً لإننى أتفهم أنك فتى جامعى ولذلك يجب أن يكون هذا مُشرقاً لك |
| Sanırım çok mutlusundur, değil mi? | Open Subtitles | أخمن أنك كُنت سعيداً كجرو بحوذته قضيبين ، أليس كذلك ؟ |
| Ya bana istediğimi verirsiniz, ki sorununuzun yanında küçük bir şey, en azından sizin için, ya da Sanırım üstlerinizi arayıp bu sohbetimizi rapor edersiniz. | Open Subtitles | تستطيع إما أن تعطيني ما أريد علامة صغيرة بالمقارنة بما هو الخطر على الأقل لك أو أخمن أنك ستكلم رؤسائك وتخبرهم عن هذه المحادثة |
| Buna dayanarak, Sanırım neler olduğunu anlamışsınız. | Open Subtitles | أخمن أنك فعلاً تعلم ماذا يحدث؟ |
| Sanırım bugün biraz para kazanmışsın. | Open Subtitles | أخمن أنك حصلت على القليل من المال اليوم |
| Sanırım sıkışıp kaldın. | Open Subtitles | حسنًا، أخمن أنك مضغوط عليك إذن |
| Yatağa tek gireceğine patronla girmeliydin Sanırım. | Open Subtitles | أخمن أنك كُنت تُمرر سلاحك إلى الرئيس |