Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemem. | Open Subtitles | العمل في السينما خبيث لا أريد أن أخيب أمل أي شخص |
Şu an istemeyeceğim tek şey görevimi yaparken, özel bir vatandaşı hayal kırıklığına uğratmak. | Open Subtitles | آخر شيء أريده الآن هو أن أخيب أمل مواطن بسبب أداء عملي |
Ne seçim yaparsam yapayım birini hayal kırıklığına uğratıyorum. | Open Subtitles | مجرد أي شيء أختاره أو أي شيء أعمله أخيب أمل شخص ما فيه |
Ne seçim yaparsam yapayım birini hayal kırıklığına uğratıyorum. | Open Subtitles | مجرد أي شيء أختاره أو أي شيء أعمله أخيب أمل شخص ما فيه |
O parça için yanıp tutuşan bir müşterim var, ve müşterilerimi hayal kırıklığına uğratamam. | Open Subtitles | عندي مشتري مثير جداً منتظر هذه القطعة ، وتعرفون كم أكره أن أخيب أمل زبائني |
Henüz insanlarımı hayal kırıklığına uğratmadım. | Open Subtitles | ولن أخيب أمل شعبي أبدا |
Dinleyicileri hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | أنا أكره أن أخيب أمل الجمهور |
Hayranlarımı hayal kırıklığına uğratamam | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخيب أمل مشجعيّ |
Şimdi herkesi hayal kırıklığına uğratacağım. | Open Subtitles | و الآن سوف أخيب أمل الجميع |
Şimdi herkesi hayal kırıklığına uğratacağım. | Open Subtitles | و الآن سوف أخيب أمل الجميع |
Büyükbabamı hayal kırıklığına uğratmamalıyım. | Open Subtitles | لا يجب أن أخيب أمل جدي بي |
Bu sefer, Dava'yı hayal kırıklığına uğratmayacağım. | Open Subtitles | لن أخيب أمل (القضية) هذه المرة |