Kardeşini öldürmek için kendi kalp ilacını kullandı adil payını alabilmen için. | Open Subtitles | لقد استخدمت دواء قلبها لقتل أخيكَ حتى تحظى بنصيب عادل من التركة |
Buraya Kardeşini eve götürmeye geldin demek. | Open Subtitles | لذا ، أتيت إلى هنا لتصطحب أخيكَ إلى وطنك. |
Hayatta olan bir insanın burada yaşamamasına şaşırdım. Sadece sen ve kardeşin mi kalıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا مُندهشة بأنـّي لمّ أجد أيّ إنسان حيّ يمكث هنا ، ألا يوجد غيركَ و أخيكَ هنا؟ |
Bir bakmışsın tek başımayım bir bakmışsın kardeşin suratıma yapışıvermiş. | Open Subtitles | في ...لحظة كنتُ لوحدي و في اللحظة التالية رأيتُ وجه أخيكَ |
Tahminim, kardeşinin kararını kıskanıyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أنا سأقترح أنكَ غيور من قرار أخيكَ |
Ağabeyin bana burun kanamaların olduğunu söyledi. Annenden de bahsetti. | Open Subtitles | أخبرني أخيكَ عن النزيف, وأخبرني عن أمكَ أيضاً |
Cyril, kardeşinle biraz yalnız konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | سيريل. أَتُمانِع لو تَكلمتُ معَ أخيكَ على انفراد لدَقيقة؟ |
Şu haline bir bak. Abin gibi zil zurnasın, ama onun albenisinden eser yok. | Open Subtitles | انظر لحالك، ثَمِلٌ مثل أخيكَ ولا شيءَ من سحره. |
Bir başına ağabeyinle ilgileniyorsun. | Open Subtitles | أنتما تعتمدانِ على نفسيكما ،، أنتَ تتكفلُ برعايةِ أخيكَ |
Belki de senin Kardeşini öldüreceksem kendi kardeşimi kaybetmeyi göze alabilirim. | Open Subtitles | حسنٌ، ربّما ارضى بفقدان أخٍ طالما ذلك يعني قتل أخيكَ. |
Evet, Southfork'u bana satması için Kardeşini ikna etmeye çalışıyordum... | Open Subtitles | نعم، لقد كنت أقنع أخيكَ "أن يبيعني "ثوثفورك |
- Kardeşini öldürdüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكَ قتلتَ أخيكَ |
- Gâliba, Kardeşini gördüm! | Open Subtitles | -أعتقد أنني... رأيتُ أخيكَ! -شون)؟ |
Kardeşini mi öldürdün? | Open Subtitles | قتلتَ أخيكَ. |
Bir bakmışsın tek başımayım bir bakmışsın kardeşin suratıma yapışıvermiş. | Open Subtitles | و في اللحظة التالية رأيتُ وجه أخيكَ |
kardeşin yavaş sanıyordum. | Open Subtitles | ظَننتُ أنَ أخيكَ مُتَخلِّف |
Beecher, ziyaretçi odasında gördüğüm küçük kardeşin miydi? | Open Subtitles | (بيتشَر)، أليسَ ذاكَ أخيكَ الأصغَر الذي رأيتهُ معك في غرفة الزيارَة؟ |
kardeşin için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف ... بشأن أخيكَ |
Öz kardeşinin yerine bir şeytanı tercih ettim ve bak neler oldu. | Open Subtitles | لقد فضّلتَ كائنة شريرة على أخيكَ الذي من لحمك و دمك و أنظر إلى ما حصل |
Bana sen ve kardeşinin görsel ikizimde gözünüzün olduğu söylendi. Ben de pişman olacağınız bir şey yapmamanızı hatırlatayım dedim. | Open Subtitles | إنّي أخبركَ و أخيكَ المُتيّم بالنظيرة خاصتي، ألاّ تفعلوا شيئاً تندموا عليه. |
Ağabeyin, aşırı doz aldığı gece onun gibi olmayacağına söz vermeni istediğinde bunu kastetmişti. | Open Subtitles | الذي أرادهُ لكَ أخيكَ عندما قطع لكَ وعداً في اليوم قبل أن يأخذ جرعة زائدة بأنكَ لن تكون مثلهُ |
Beş yaşındayken şurada oturduğunu hatırlıyorum yanı başında kardeşinle. | Open Subtitles | أتذكرك وأنتَ تجلس هنا فى سن الخامسة، بجوار أخيكَ |
Abin Rob'un kavgacı olduğunu, herkesi kızdırdığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعرف أن أخيكَ (روب) كان عنيفاً و أنهُ يتشاجر مع كل الناس |
Cyril, bir dakika bekler misin, ağabeyinle görüşeceğim? | Open Subtitles | أتَسمَحُ لي أن أتَكَلَّمَ معَ أخيكَ دَقيقَةً يا (سيريل)؟ |
Sen oturma odamda durup karımı önemsiyormuş gibi saçmalıklar söylerken senin oturduğun yeri, sen ve o seksi yeğeninin oturduğu yeri ziyaret etmeye hazırlanıyoruz. | Open Subtitles | وبينماأنتَتقفُفيغرفة معيشتيمتظاهراًأنكَ تهتمُ بشأن زوجتي نحنُ نتحضر لضربكَ حيثُ تعيش، أنتَ وأبنةُ أخيكَ المثيرة تلك |