Oraya bir böcek koyacağım ve her şeyi duyabileceksin. | Open Subtitles | سأزرع أداة تنصت هناك لذلك يمكنك أن تسمعي ما يسمعونه... |
Ofisimde bir böcek var. | Open Subtitles | أداة تنصت موجودة في مكتبي |
Bu pille çalışan bir böcek. | Open Subtitles | هذه أداة تنصت تعمل بالبطارية |
dinleme cihazı için pil gerekiyorsa, onu kullanamazsın. | Open Subtitles | "لو البطارية ضرورية لتزويد" "أداة تنصت كبيرة" "لايمكنك أستخدامه" |
Eli, dinleme cihazı taksın ve Peter Florrick'in rüşvet aldığını ispatlasın. | Open Subtitles | أن يرتدي إيلاي أداة تنصت ويسجل بيتر فلوريك ... وهو يعترف بقبول رشوة مؤخرًا إنه لم يقبل رشاوى قط |
Randy'nin üzerine dinleme cihazı takıyoruz ve alış olduğunda gidip... | Open Subtitles | إذاً سنضع أداة تنصت على (راندي)، وعندما تحدث عملية الشراء، سنتدخل... |
Bu pille çalışan bir böcek. | Open Subtitles | هذه أداة تنصت تعمل بالبطارية |
Bugün NATO'nun Askeri Analiz Ofisi'nde bir böcek bulundu. | Open Subtitles | اليوم وُجدت أداة تنصت في مكتب التحليل (العسكري لحلف شمال الأطلسي (الناتو |
Masanda bir böcek buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا أداة تنصت في طاولتك |
Ve orada bir böcek dikildi. | Open Subtitles | وقاموا بزرع أداة تنصت بها |
Bu bir dinleme cihazı. | Open Subtitles | انها أداة تنصت |
Evet, dinleme cihazı takıyorum. | Open Subtitles | -أجل، أنا أضع أداة تنصت . |
dinleme cihazı. | Open Subtitles | أداة تنصت. |