ويكيبيديا

    "أدركت أني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fark ettim
        
    • anladım ki
        
    • fark ettiğim
        
    • olduğumun farkına vardım
        
    • olduğumu fark
        
    • yaptığımı anladım
        
    • olduğumu farkettim
        
    Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. TED وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس.
    Nihayet iyi bir iş bulmuşken, hamile kaldığımı fark ettim. Open Subtitles عندما حصلت على الوظيفة و أمضيت العقد، أدركت أني حامل
    En özgüvensiz hissettiğim zamanlarda vücudumu ve görüntümü benimsemem ve sahiplenmem gerektiğini böyle fark ettim. TED في أسوء لحظات عدم الاستقرار وعندها أدركت أني يجب أن استردّ هذا الجسم والصورة التي تعكسني.
    Eskiden onlara acırdım... ama artık anladım ki hepimizi aynı gemideyiz. Open Subtitles كنت أشفق عليهم، لكن الآن أدركت أني معهم على نفس القارب.
    Büyük kardeşimden daha sıkı olduğumu ilk fark ettiğim zamandı. Open Subtitles كانت المرّة الأولى أدركت أني كنت أفضل من أخّي الكبير.
    O gece, ateşin etrafında Adam ve diğerleriyle birlikte çalınca hatalı olduğumun farkına vardım. Open Subtitles ولكن في تلك الليلة عزفت مع آخرين حول النار فـ أدركت أني على خطأ
    Durana kadar, gerçek erkek işlerinin destek personeli olarak muamele görmeme olanak sağladığımı fark ettim. TED حتى توقفت. ثم أدركت أني سمحت بأن تتم معاملتي كفريق الدعم لعمل الرجال الحقيقي.
    O andan itibaren sadece güneş üzerine odaklanmam gerektiğini fark ettim. TED ومنذ ذلك الحين، أدركت أني أريد التركيز على الطاقة الشمسية.
    Ama sonra, fark ettim ki o piksellerle aynı zamanda oynamayı da istiyordum. Ve oraya küçük bir kamera koydum, TED لكن لاحقاً، أدركت أني أريد ان أتفاعل مع هذه البكسلز أيضا، فوضعت كاميرا صغيرة في أعلى الخوذة أيضا،
    Gördüğümde fark ettim ki, bir şekilde atlatmıştım artık. Open Subtitles بعد رؤية ذلك، أدركت أني قد تخطيت المرحلة الحرجة.
    - Söyleyecektim ama ağzımı açamadan, sorgulandığımı fark ettim. Open Subtitles ولكن قبل قولي كلمة أدركت أني وسط أستجواب
    Artık büyüdüm ve bunun tersine döndüğünü fark ettim ve sen buna yardımcı oldun. Open Subtitles والآن بعد كبرت، أدركت أني كان يجب أن أعكس هذا
    Ama kızgınlığımın ve makyajının ötesinde geri geldiği için mutlu olduğumu fark ettim. Open Subtitles لكن عندما رأيت الماضي تركت الغضب أدركت أني كنت سعيداً عندما ظهـر مرة أخرى
    Amacıma ulaştığımdaysa, bu uğurda kendimi kaybettiğimi fark ettim. Open Subtitles و لكن بمجرد أن حصلت عليهم أدركت أني خسرت نفسي بالذهاب إلى هناك
    Bana isminin Chuck olduğunu söyleyince yanlış Bass'a yolladığımı fark ettim. Open Subtitles أدركت أني اخطأت بالسيد باس فكان علي إخراجك من هنا
    Seni Whitney'le gördüğümde, anladım ki eğer sana karşı olan duygularımı açıklamazsam seni sonsuza dek yitirebilirim. Open Subtitles عندما رأيتك مع ويتني أدركت أني إن لم أتصرف بحسب مشاعري فقد أخسرك للأبد
    Hayır,hayır,hayır, duygularıma kapıldım.... ve anladım ki çizgiyi biraz aştım. Open Subtitles لا , في الواقع لقد أتبعت حواسي و من ثم أدركت أني خارج الخط
    Büyük kardeşimden daha sıkı olduğumu ilk fark ettiğim zamandı. Open Subtitles كانت المرة الأولى أدركت أني كنت أفضل من أخي الكبير
    Ama sonra sıradakinin ben olduğumun farkına vardım. Open Subtitles بالطبع أدركت أني سأكون التالية
    Görünmez olduğumu fark ettiğimde yedinci sınıftaydım. Open Subtitles كنت في الصف السابع عندما أدركت أني غير مرئية ليس بهذه الطريقة
    Kendime geldiğimde, korkunç bir hata yaptığımı anladım. Open Subtitles وعندما أفقت، أدركت أني ارتكبت خطأً جسيماً
    ..ve benim de, sorunun bir parçası olduğumu farkettim... Open Subtitles هذا عندما أدركت أني جزء من المشكلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد