Ondan başka hiç kimseyi onun kadar sevemeyeceğimi şimdi anladım. | Open Subtitles | أدركت الآن بأني أحبها أكثر من حبي لأي شخص أخر |
Homurdanıyorsun. Korkulacak ve saygı duyulacak birisi olduğunuzu şimdi anladım. | Open Subtitles | لقد أدركت الآن أنك رجل يهابه الناس و يحترمونه |
şimdi anlıyorum ki senden korkmam için ellerinden geleni yapıyorlardı. | Open Subtitles | أدركت الآن أنّهم يحاولون فعل كل شيء ممكن ليجعلوني أخشاك |
Şimdi, anlıyorum ki hayatı ilginç kılan sadece beş duyu değil. | TED | ولقد أدركت الآن أن الحواس الخمسة ليست هي فقط ماتجعل الحياة مثيرة للإهتمام. |
Nereye gittiğini söylemekle hata ettiğimi... Şimdi fark ettim. | Open Subtitles | أدركت الآن أن إخباره بالمكان الذي ذهب إليه كان خطأ كبيراً |
Korkulacak ve saygı duyulacak birisi olduğunuzu şimdi anladım. | Open Subtitles | لقد أدركت الآن أنك رجل يهابه الناس و يحترمونه توقف عن التردد |
Ne yapmam gerektiğini şimdi anladım. Sana yalvarıyorum. | Open Subtitles | أدركت الآن ما يجب علىّ فعله. |
şimdi anladım ne kadar muhteşem bir insan olduğunu. | Open Subtitles | لقد أدركت الآن كم هو شخص رائع |
İşte şimdi anladım! | Open Subtitles | ! آه، لقد أدركت الآن |
Hepinizden ne korkunç bir şey istediğimi şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أدركت الآن اي الشيء الفظيع الي طلبتة منكم كلكم |
Herneyse, şimdi anlıyorum ki kendi oyununun oyuncusu olmam için beni oltaya getiriyormuş. | Open Subtitles | على أية حال , أدركت الآن أنه كان يرمي شباكه حولي لقد كان يقيسني من أجل الدور الذي يريد تمثيله |
şimdi anlıyorum ki ben sadece gelecekten gelen mesajdan korkuyordum. | Open Subtitles | أدركت الآن أنني كنت خائفاً فقط من الرسالة |
Herşeyin ötesinde şimdi anlıyorum ki ...çılgın bir sefahat içinde ölümü geri püskürtmeye çalışmak gibiydi. | Open Subtitles | والأكثر من هذا أنني أدركت الآن... لقد كانت تلك رغبة متوحشة للإنتصار على الموت |
Ama şimdi anlıyorum ki ihtiyacın olan bu değilmiş. | Open Subtitles | ولكني أدركت الآن بأن ذلك ليس ما أردتِه |
Sevginin senin için yeterli olduğunu söyledin ama şimdi anlıyorum ki senin için hiçbir şey yeterli olmayacak! | Open Subtitles | قلت أنّه كان كافياً لك ولكنّي أدركت الآن... لن يكفيك أيّ شيء أبداً |
Onun ilişki kurmak istediğim tek kişi olmadığını Şimdi fark ediyorum. | Open Subtitles | لقد أدركت الآن انها ليست من اريد أن اكون بقربها |
Tamam. Şimdi fark ediyorum ki hedeflerimi aşmak yerine onları tutturmak bana yetiyordu. | Open Subtitles | حسناً، أدركت الآن أني كنت مسروراً لإصابة أهدافي أكثر من تجاوزها |
Ancak Şimdi fark ediyorum ki... bunu senin için tasarlıyormuşuz. | Open Subtitles | لكني أدركت الآن أننا كنا نعمل عليه من أجلك. |
Ama Şimdi fark ettim ki en güzel aile... | Open Subtitles | لكنني أدركت الآن... |