Beş dakikalığına düşündüm sonra da ikimizle asla işe yaramayacağını fark ettim. | Open Subtitles | نعم، فكّرت في الموضوع لخمس دقائق، وبعد ذلك أدركت بأنها لن تنجح بيننا ابداً ابداً |
Ama daha önemlisi şunu fark ettim bu yaptığımız harika bir şeyin sadece başlangıcı olacak. | Open Subtitles | . ولكن عندما خممت حيال تلك الأمور . أدركت بأنها بداية شئ مُذهل |
En başından beri orada olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أدركت بأنها كانت موجودة منذ بعض الوقت |
Sadece uzun zamandır, çok uzun zamandır ilk kez böyle güldüğümü fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت بأنها المرة الأولى التي أضحك فيها لقد ضحكتُ حقاً... |
Ama sonra bunun çok büyük bir kayıp olmayacağını fark ettim. | Open Subtitles | حتى أدركت بأنها ليست بالمسألة العظيمة |
Will için derin duygular beslemiş olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | كلما أدركت بأنها كانت (تكنّ مشاعر عميقة لـ(ويل |