Az önce bu binadaki en değerli şeyin sadece para olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت للتو المال ليس الشيء الوحيد الذي له قيمة في هذا المبنى |
Biliyor musunuz, çok yorgun olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | هل تعلمون، لقد أدركت للتو أني متعب بشكل رهيب |
- Gitmeliyiz. Şimdi fark ettim. - Evet. | Open Subtitles | ــ أنا أدركت للتو بأنه علينا الذهاب ــ أجل |
Şimdi fark ettim. Sahilde bugün bizden başka kimseyi göremedim. | Open Subtitles | أدركت للتو أنني لم أرى شخصاً واحداً في الشاطئ طِوال اليوم. |
Senin ile benim çok sağlıklı bir ilişkimiz olduğunu farkettim. | Open Subtitles | لقد أدركت للتو أنا و أنتِ لدينا علاقة صحية |
fark ettim ki Ocak ve Şubatın özet tablolarını hazırlarken, 2008 takvimini kullanmışım. | Open Subtitles | لقد أدركت للتو أنني استخدمت رزنامة 2008 للقيام بجدول يناير و فبراير. |
Şimdi fark ettim, çoğu insan için haksızlık. | Open Subtitles | أدركت للتو أن هذا غير عادل للكثير من الناس |
Gömleğimi ters giydiğimi fark ettim de. Güvenlik kameralarına o mu bakıyor? | Open Subtitles | لقد أدركت للتو أنَنِي البس قميصي بالمقلوب لحظة ، لحظة .. |
Hanımefendi özür dilerim, az önce kapıları kilitlemeyi unuttuğumu fark ettim. | Open Subtitles | سيدتي أنا آسفة لقد أدركت للتو أنّني نيست إقفال الأبواب |
fark ettim ki üniversiteye gitmeden önce sana öğretecek çok şeyim var. | Open Subtitles | أدركت للتو أن أمامي الكثير لأعلمك إيها قبل أن أذهب للجامعة |
Ayrıca şimdi fark ettim ki asla o süper havalı deniz kabuklu kolyeni atmamalıydın. | Open Subtitles | لقد أدركت للتو بأنه ما كان يجب إلقاء قلادتك الرائعة جداً من الصدف |
Bilmiyorum. Bunları yaptığımı şimdi fark ettim. | Open Subtitles | لا أعلم ، أدركت للتو أنّي فعلت كل هذا |
Çıplak olmaya daha hazır olmadığımı şimdi fark ettim. | Open Subtitles | أدركت للتو أني... غير مستعدة لأكون عارية الآن. |
Sizinle çalışmak istiyorum ama şimdi fark ettim ki... | Open Subtitles | أريد فعل ذلك، أريد التمرن معكم، لكن كما تعلمين لقد أدركت للتو أن... غراينجر تحتاجني |
Bugün ne kadar kusurum olduğunu farkettim. | Open Subtitles | . لقد أدركت للتو عيوبي |
'Bugün ne kadar kusurum olduğunu farkettim.' | Open Subtitles | ' لقد أدركت للتو عيوبي ' |