Beni deneme testine almak için bağlantılarını kullandığını biliyorum. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | انظر، أدري أنك استدررت معارفك كيما تدخلني الاختبار النهائيّ، فشكرًا لك. |
Çok acı çektiniz biliyorum ama o da en az sizin kadar yalnız olamaz mı? | Open Subtitles | أدري أنك تألمت ، لكنه فقط محتمل هي تاهت ووحيدة مثلك أيضا |
Yalnız kalmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أدري أنك لا تريد العيش بمفردك لكنني سأكون بجوارك |
Karalahana sipariş etmek isteyeceğini biliyorum ama ananas ve pepperoniye hasret olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | بحقّك، أدري أنك تحبّين أن تطلبي الكرنب، لكني أدري أنك تشتهين النقانق والأناناس. |
Bugünü kastettiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنني فحــسبّ لـــست أدري أنك كــنت تــعني الــيوم |
Ama enselerinde boza pişireceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدري أنك تنوي معاملتهم برقة |
Bunun bir bilim kurgu davası olmasını istediğini biliyorum ama biz uzayda değiliz. | Open Subtitles | أدري أنك تريد لهذا أن يكون خيالاً عملياً، لكننا لسنا في الفضاء |
Doktor, daha gelişmiş ekipmanlara alışkın olduğunu biliyorum bu yüzden bunu sana hızlıca özetleyeceğim ve açıklayacağım. | Open Subtitles | حضرة الدكتور؟ دعني .. أدري أنك معتاد على معدات أحدث، |
Şaka yaptığını biliyorum ama sen de şaka olduğunu söyle. | Open Subtitles | أدري أنك تمزحين، إنما أخبريني بأنك تمزحين. |
Yaşlı, dayanıksız, kolları güçsüz ve aklı zayıf olduğumu düşündüğünüzü biliyorum. | Open Subtitles | أدري أنك تظنني عجوزًا عاجزًا، عاجز الذراع وعجوز العقل. |
İşinizi yapmak için buraya yerleşmek zorunda olduğunuzu biliyorum ama eğer sizin için sıkıntı olmazsa deniz kabuğu yerinde kalabilir mi? | Open Subtitles | أدري أنك ستلقي عصاك هنا وما إلى ذلك، لذا خُذ راحتك، إنما اترك الصدفة مكانها. |
Babanın deli olduğunu düşünüyordun biliyorum ama o... iyi bir adamdı. | Open Subtitles | أدري أنك حسبت أباك مجنونًا، لكنه كان رجلًا صالحًا. |
Elflerden nefret ettiğini biliyorum ama biz savaş esirlerini öldürmeyiz. | Open Subtitles | أدري أنك تكره الجان، لكننا لا نغتال أسرى الحرب. |
İçeride olduğunu biliyorum. Dışarıdan kıpırdamanı gördüm. | Open Subtitles | أدري أنك هنا، رأيتك تتحرك من الخارج |
Bunu onaylamıyorsun biliyorum ama bence o cesur bir kız. | Open Subtitles | أدري أنك تعارض ذلك، لكني أظنُّها شجاعة. |
Tommy, orada bir yerde olduğunu biliyorum. Umarım bu mesajı alırsın. | Open Subtitles | "تومي)، أدري أنك بمكان ما) وآمل حقًا أن تصلك هذه الرسالة" |
Kimmy, burda olduğunu biliyorum. Seni görmüşler. | Open Subtitles | أدري أنك هنا رآك الحارس |
biliyorum. | Open Subtitles | أدري أنك تستطيع. |
Efendim. Geleceğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | سيدي ، لم أكن أدري أنك ستكون هنا؟ |
Yüksek matematik bildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | سوف تصبح سهلة - لم أكن أدري أنك تعرف التفاضل والتكامل - |