Sadece yaşamaya çalışıyorlar. Burası da bir çeşit orman, George. | Open Subtitles | يحاولون كسب عيشهم إنها أدغال مختلفة هنا، جورج. |
Çamurlu bir ırmak kenarında uyandınız. Etrafınızda tehlikeli ıssız bir orman var. | Open Subtitles | إستيقظتم على ضفة نهر موحله و تحيط بكم أدغال موحشه |
Ve balkonunda uyuyan bir orman adamı var. | Open Subtitles | وهناك رجل أدغال يَنَامُ على شرفتِها |
Güney Amerika'nın ormanlarında inşa edilmiş. | TED | وقد تم بناؤها فى أدغال أمريكا الجنوبية. |
Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar ve aşırı derecede ürüyorlar. | TED | يعيشون فى أدغال أمريكا الوسطى والجنوبية إنهم كثيري النسل. |
Güney Amerika ormanlarında yaşıyor çok berbat resimler yapıyor ve yavaş yavaş deliriyor. | Open Subtitles | تجلس في أدغال أميركا الجنوبية ترسم في لوحات رديئة وتصاب بالجنون ببطء |
Kapok Güney Afrika'daki ormanlarda hava tabancası yapımında kullanıIıyormuş. | Open Subtitles | الكابوك كانت تستخدم لجعل blowguns في أدغال أمريكا الجنوبية. |
Ve eve bir orman adamıyla geldiğimi? | Open Subtitles | وأنني جلب رجل أدغال إلى المنزل؟ |
Dağ insanları. Dağ insanıydık. orman insanı değil. | Open Subtitles | أهل التلال، كنّا أهل تلال لا أهل أدغال |
Öyle bir sık bir orman ki gökyüzü bile görünmüyor. | Open Subtitles | في أدغال لايمكن لأحد أن يراها. |
Burası orman değil varoş bölge | Open Subtitles | ."نحن لسنا في أدغال "بوني غيتو أتسمعينني. ؟ .أسمعك |
Balta girmemiş orman gibi bir şato, buna çok katılıyorum. | Open Subtitles | إنها قلعة أدغال ، أنا أوافق نوعاً ما -أمي، أنتِ لا تساعدين |
Bu küçük bir orman partisi. | TED | إنها حفلة أدغال صغيرة. |
orman yok. | Open Subtitles | لا أدغال. |
Ya da Güney Asya'nın ormanlarında bir savaşa girmeniz? | Open Subtitles | أو القتال في أدغال جنوب شرق آسيا |
Ama... Ama o Burmese ormanlarında. | Open Subtitles | ولكنه في أدغال بورما. |
Ana maddesi aji charapita, ...Peru ormanlarında başlıca olarak tüketilen, ...güçlü afrodizyak etkisine sahip bir bitki. | Open Subtitles | aji charapita )حسناً, المكون الأساسي هو) والذي استهلك أولاً في أدغال البيرو, وهو منشط جنسي قوي |
California'ya gittiğim gemi beni Panama ormanlarında yüzüstü terk ettiğinde ayağımda bir çift vardı. | Open Subtitles | كنت أرتدي زوجًا من هذا، حينما أبحرت السفينة صوب (كاليفورنيا) تركوني وحيدًا في أدغال (بنما) |
Nerede? Evet, ben de tam Pennsylvania ormanlarında yürümek antik Sümer toprağını bulmak için pek uygun değil diye düşünüyordum. | Open Subtitles | أجل، بدأت أظن أن قَطْع أدغال (بنسلفانيا) ربما لا يكون السبيل الأمثل لإيجاد معبدًا سومريًّا. |
Geniş ormanlarda da çalıştım. | Open Subtitles | عمِلتُ في أدغال ضخمة |