| Yeterince delil var, ama o adam olduğundan emin değiliz. | Open Subtitles | ، لدينا أدلةً كافية لكننا لسنا متأكدين بأنهُ الشخص المطلوب |
| O açgözlü pisliğin asla yok etmeyeceği bir delil biliyorum. | Open Subtitles | -حسنٌ، أعرف أدلةً ذلك الوغد الجشع لن يُدمرها |
| Jurgen'e karşı delil aramaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | " لنبحث أكثر حتى نجد أدلةً صلبة عن " رويغان |
| Her iki alanda da kanıtları siz mi topladınız Bay Szabo; | Open Subtitles | :وقد جمعت أدلةً من موقعين يا سيد زابو |
| Seth'in evinden kanıtları kaldırdığını öğrenirlerse... | Open Subtitles | لم علم أحد أنك مسحت أدلةً من صخرة قبره |
| Biri biz gelmeden kanıtları mı aldı? | Open Subtitles | شخص أخذ أدلةً قبل وصولنا ؟ |
| kanıtları ortadan kaldırıyordun. | Open Subtitles | كنت تدمر أدلةً |