Benim için anlamı yok. Ben biraz daha farklı hatırlıyorum. | Open Subtitles | لا معنى لها بالنسبة لي صدف أنني أذكرها بشكل مختلف |
Ben cesaret, canlılığı vardı hatırlıyorum kız, Tehlike, kurallar lanetlenmiş. | Open Subtitles | الفتاة التي أذكرها اتّسمت بالبسالة والحيويّة ونزعتها للمخاطرة وعصيان القوانين. |
Evet, hatırlıyorum. O boktan şeyle alakası yok bunun. Şimdi bahsettiğimiz... | Open Subtitles | أجل أذكرها لم يعد لدي منهم نحن نتحدث عن نوعية للحفلات الخاصة |
hatırladığım şeyler arasında bazı ayrıntılar eksik. | Open Subtitles | والأشياء التي أذكرها تفتقر لبعض التفاصيل |
O kadar şeyden sonra hatırladığım tek şey sana olan sevgiydi. | Open Subtitles | من كل الأشياء التي أذكرها هذا أكثر ما أذكر |
Bir şey daha var. hatırlamıyorum, ama kurcalıyor kafamı. | Open Subtitles | وهناك بعض الأمور الأخرى لا أذكرها, لكن, كانت تشغلنى |
hatırladım, hatırladım. Şu deli herifi hatırladın mı? | Open Subtitles | نعم, أذكرها الآن هل تذكر ذلك الرجل المجنون |
Sana bahsetmedim çünkü sen, kişisel hayatını değil iş hayatını araştırıyordun. | Open Subtitles | لم أذكرها لأنك كنت تحقق في أعماله وليس حياته الخاصة |
Hâlâ üniformalı polistim ama gayet iyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | كنتُ لا أزال شرطيًّا ولكنّي أذكرها جيّدًا |
Hâlâ hissedebiliyorum. Noel'deki zencefilli çörekleri nasıl hatırlıyorsan bunu da öyle hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكرها كما تذكرين مذاق خبز الزنجبيل بأعياد الميلاد |
Üniversiteli kız, hatırlıyorum onu. | Open Subtitles | الفتاة التي كانت بالمدرسة المُختلطة، أنا أذكرها. |
Bir kere. ve zar zor hatırlıyorum. | Open Subtitles | مرةً واحدة. و أنا بالكاد أذكرها حتى |
Onu hatırlıyorum. "Tuhaflar Duvarı"na konu olmuş muydu? | Open Subtitles | أذكرها ألم تكن على جدار الغرابة؟ |
- Evet, galiba hatırlıyorum. | Open Subtitles | نعم ، أظنني أذكرها ،نعم ، .. |
Çünkü tek hatırladığım başka bir gezegende uyandığımdı. | Open Subtitles | لأن الخطوة التالية التي أذكرها اني استيقظت على كوكب آخر. |
Gördüğüm kadının çocukluğumdan hatırladığım halinden eser yoktu. | Open Subtitles | المرأه التي وجدتها لا تشبه الأخرى التي أذكرها من طفولتي |
Her neyse, benim hatırladığım tek erkek arkadaş anısı bu. | Open Subtitles | بكل الأحوال هذه القصة الوحيدة التي أذكرها عن الشباب التي واعدتهم |
Yedi bin gün. Küsuratını hatırlamıyorum. | Open Subtitles | سبعة آلاف يوم زائدةً عليها الأيّام التي لا أذكرها |
Eveeet, Onu hatırladım. | Open Subtitles | نعم، أذكرها |
Size ondan hiç bahsetmedim çünkü bana cinayetlerle bir bağlantısı varmış gibi gelmedi. | Open Subtitles | لم أذكرها قط لكِ لأنه لم يخطر ببالي أنها قد تكون على صلة بتلك الجرائم |
Bazen, bana seni hatırlattığımı söylerdi | Open Subtitles | و ماذا إذا قلت لك أنها أخبرتنى أننى أذكرها بك عدا شرب الخمور |
Hatırlamamın sebebi, babamın yüzünde beliren o gülümsemeydi. | Open Subtitles | أذكرها بسبب البسمة التي ارتسمت على وجه والدي |
Sanırım onun aklında ben Chester'ın ihanetini hatırlatıyordum. | Open Subtitles | اعتقد أنه بداخل عقلها، كنت أذكرها بخيانة (تشيستر) |
Ayrıca muhtemelen şimdi bahsetmeyeceğim ve asla bahsi geçmeyecek başka şeyler yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | لن أفكّر بها، ولن أذكرها أبداً. أمر مُنصف. |
Şimdi gidip Nora'ya, bu departmanın bu şekilde devam edebilmesi için ne kadar önemli olduğumu hatırlatabilirim. | Open Subtitles | سوف أذهب إلى نورا و أذكرها فقط كيف أنا مهم بالنسبة لهذه المؤسسة |