"أراد أن يعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

• öğrenmek istedi
• bilmek istedi
• bilmek istiyordu
• bilgi almak istedi
• bilmesini istedi
• öğrenmek istiyorsa
• öğrenmek istiyordu

Nereden eroin alabileceğini öğrenmek istedi.
أراد أن يعرف أين يمكنه شراء بعض الهيروين

Todd, ofisinin bu işte neden sıçtığını öğrenmek istedi.
تود أراد أن يعرف لماذا فشل مكتبه بشكل مريع

Adamın iyi görünümlü ve elinin sert olup olmadığını bilmek istedi.
أراد أن يعرف إذا أيدي الرجل كانت خشنة، إذا كان في حالة جيّدة

Helikopterin fazladan ne kadar ağırlık taşıyacağını da bilmek istedi.
أراد أن يعرف كمْ بإمكان المروحيّة حمله من الوزن.

Olayı kapatmak için ne kadar istediğimi bilmek istiyordu.
أراد أن يعرف ما الذي سيتطلّبه الأمر لإخفاء كلّ شيء، إلى الأبد.

Bizim hakkımızda bilgi almak istedi buraya nasıl geldiğimiz, hasta olup olmadığımız.
أراد أن يعرف الكثير عننا كيف وصلنا إلى هنا إن كان هناك مرضى

Herkesin, onun tam olarak ne zaman öldüğünü bilmesini istedi. Neden?
أراد أن يعرف الجميع ساعة موتها بدقة، لماذا؟

MC'ye geri dönmesinin bir yolu olup olmadığını öğrenmek istedi.
أراد أن يعرف إن كانت هناك طريقة تخوله العودة إلى النادي

Neden bir cinayet şüphelisinin bizimle yaşadığını öğrenmek istedi.
أراد أن يعرف عن سبب وجود مشتبه به في جريمة قتل يقيم في منزلي,

MC'ye geri dönmesinin bir yolu olup olmadığını öğrenmek istedi.
أراد أن يعرف لو كان بإمكانه العودة للنادي

Suç mahallini bulduğumuz zaman, ne keşfettiğimizi öğrenmek istedi.
عندما وجدنا مسرح الجريمة لقد أراد أن يعرف ما وجدناه

Çınar ağacı hakkında, daha da fazlasını öğrenmek istedi.
لقد أراد أن يعرف المزيد عن شجرة الجميز.

Seni güvenilir bulup bulmadığımı öğrenmek istedi.
أراد أن يعرف إن كنتِ أهل للثقة

Kurallara aykırı biliyorum ama neden SHU'ya gönderildiğini bilmek istedi.
ولكنه أراد أن يعرف لماذا كانت في الزنزانة الانفرادية؟

Muhtemelen ters bir şey giderse onları nerede bulacağını bilmek istedi.
هو ربما أراد أن يعرف أين يجدهم اذا حدث شيء ما خطأ

Polisin ne sorduğunu bilmek istedi.
لقد أراد أن يعرف عن أي شيء سألني الشرطيان

Dün ne olduğunu bilmek istiyordu.
لقد أراد أن يعرف ما الذي حصل البارحة.

Nerede olduğumu bilmek istiyordu ben de Kafe Teo'dayım dedim.
أراد أن يعرف أين كنت "فقلت له إني في كافيه "تيو

Senin hakkında bilgi almak istedi.
ماذا أراد أن يعرف؟ أراد أن يعرف بشأنك

Simon'ın operasyonları hakkında bilgi almak istedi.
أراد أن يعرف عن من كان يمّد (سايمون)

Karısının onun malı olduğunu herkesin bilmesini istedi.
لقد أراد أن يعرف الكلّ بأن (نيكول) ملكٌ له.

Söyle ona, seni yarın nereden alacağını öğrenmek istiyorsa, ağabeyimi arasın.
أخبره بأن يهاتف أخي إن أراد أن يعرف من أين يقلّك يوم غد

Şunu öğrenmek istiyordu: Bu sonuç nasıl hesaplanmıştı?
هو أراد أن يعرف: كيف تُحسب هذه النتيجة؟