Sen hastanede yatarken o da senin için aynı şeyi yapmak istemişti. | Open Subtitles | أتعلم أنه أراد فعل نفس الشيء لك عندما كنت في المستشفى |
Sadece teşvik edici bir şey yapmak istemişti, ki zaten bu eve girmesi de yasak. | Open Subtitles | انه فقط أراد فعل شيء مُشجع بعد ما رأى انه ممنوع من هذا البيت. |
Özel bir şeyler yapmak istemişti. | Open Subtitles | .هو أراد فعل شيء مميز |
Evet,yapıldığımız amaçtan daha büyük işler yapmayı isteyen hepimize... | Open Subtitles | آجل, جميعنا أراد فعل المزيد من ما قد يظهرهُ |
Bunu yapmayı isteyen sendin. | Open Subtitles | أنت من أراد فعل ذلك |
Böyle bir şey yapmak istiyordu. | Open Subtitles | أراد فعل شيء مثل هذا. |
Bay Wilder doğru olanı yapmak istiyordu. | Open Subtitles | السيّد (وايلدر) أراد فعل الشيء الصائب. |