ويكيبيديا

    "أراضيها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • topraklarına
        
    • toprak
        
    • toprakları
        
    • topraklarında
        
    - Ben tek başıma ona sahip olmak için uygunum. - Ve şatosuna, topraklarına... Open Subtitles انا وحدي المناسب لأخذ يدها وقلعتها، أراضيها
    Duyduğuma göre İsveç, topraklarına kimseyi adım attırmayacakmış. Open Subtitles سمعت أن السويد لن يسمحوا آذار/مارس أي شخص عبر أراضيها.
    Ailesi onun bu seyahati için bir inek ve birazda toprak satmıştı. Open Subtitles باعت عائلته بقرة وبعض من أراضيها لدفع أجرة رحلته
    ABD'ye ait 18,617 tane ada ve toprak parçası mevcut. Open Subtitles هناك 18617 جزيرة تابعة للولايات المتحدة و أراضيها
    Başrahipler kutsal hazineleri çarçur edip verimli toprakları da köylülere mi bıraksınlar? Open Subtitles الأديرة تُبدد ثرواتها الثمينة وتسلم أراضيها الخصبة للعبيد والجواري لقد وجدت الكتاب
    Hayrına toprakları geri verecek değil ya! Open Subtitles إنه لن يعيد لها أراضيها على سبيل الإحسان.
    Mühendisliğin, bir halkın kendi topraklarında yaşamasına ve milletler topluluğunun parçası olarak kalmasına imkan vermesi harika olmaz mı? TED لكن لن يكون من الرائع أن يكون هذا عجب الهندسة والسماح للشعب بالبقاء في أراضيها السيادية، وتكون جزءا من المجتمع الدولي؟
    147 hükümetin imzaladığı uuslararası sözleşme olan 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sösleşme ve ayrıca uluslararası kuruluş BMMYK savaştan ve zulümden kaçan insanların topraklarına girişini karşılıklı olarak taahhüd eder. TED من خلال اتفاقية دولية وقعت من قبل 147حكومة ، وهي اتفاقية عام 1951 حول وضع اللاجئين، والمفوضية الدولية ، حددت أنه يجب على الدول المعاملة بالمثل للناس المتواجدين على أراضيها الذين يفرون من الصراع والاضطهاد.
    Babam bana Hindistan topraklarına bak demişti. Open Subtitles قال لي والدي ان الهند أراضيها...
    1911'de İtalya da toprak avına katılır. Open Subtitles بحلول 1911 بدأت إيطاليا بتوسيع أراضيها
    Örneğin, Odisha'da Başbakan Patnaik, aynı tasarıyı duyurdu: Yerleşim yerlerinde yaşayan herkes, toprak üzerinde hak sahibi olacak. TED مثلًا، في ولاية (أوديشا) أعلن رئيس الوزراء السيد (باتنايك) عن المشروع ذاته: أن كل من يعيشون في مستوطنات سيكون لهم حق البقاء على أراضيها
    Anladığıma göre Floransa, eğer kendi toprakları işgal edilmediği sürece, bir şey yapmayacak. Open Subtitles (فهمت منه أن (فلورينسيا لن تقوم بشيء إذا لم تغزا أراضيها
    Evet, kabile topraklarında kumarhane işletme ruhsatları var. Open Subtitles أجل، القبيلة لديها ترخيص لإدارة مطعم خارج أراضيها قمم الجبال
    İlk başta köylü kızlardı ama topraklarında asil kızlar da bulundu. Open Subtitles في البدء بنات الفلاحين لكن الان فتيات نبيلات إختفين أيضاً بالقرب من أراضيها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد